29 Ağustos 2008 Cuma

Tutuklu

Tutuklu
Söz-Müzik:Sezen Aksu

Ne Senden Öncesi
Ne Senden Sonrasi
Ne Senden Öncesi
Ne Senden Sonrasi

Ayrilik Aman
Ölümden Yaman
Geçmiyor Zaman Geçmiyor
Ne Anam, Babam
Ne Hoş Hatiram
Yetmiyor Canim Yetmiyor

Ben Sende Tutuklu Kaldim
Kendi Hayatimdan Çaldim
Yedi Cihan Dolandim
Bana Misin Demiyor

Ben Sende Tutuklu Kaldim
Kendi Hayatimdan Çaldim
Yedi Cihan Dolandim
Bana Misin Demiyor

Sakladim Gözlerimi
Sustum Hep Sözlerimi
Yandim Yar Közlerimi Aah...
Savur Savur Bitmiyor

Ben Sende Tutuklu Kaldim
Kendi Hayatimdan Çaldim
Yedi Cihan Dolandim
Bana Misin Demiyor

Ben Sende Tutuklu Kaldim
Kendi Hayatimdan Çaldim
Yedi Cihan Dolandim
Bana Misin Demiyor

Ben Sende Tutuklu Kaldim
Kendi Hayatimdan Çaldim
Yedi Cihan Dolandim
Bana Misin Demiyor

BANKALAR ZORA GİRDİ, ABD TMSF'Sİ BAŞKANI EN GÜÇLÜ İKİNCİ KADIN OLDU


Bankalar Zora Girince Forbes Dergisinin Geleneksel "Dünyanın En Güçlü Kadınları" Listesinde Amerika'nın TMSF'sinin Başkanı Sheila C. Bair İkinci Oldu.

Bankalar zora girince Forbes dergisinin geleneksel "Dünyanın en güçlü kadınları" listesinde Amerika’nın TMSF’sinin Başkanı Sheila C. Bair ikinci oldu.

Amerika’da ortaya çıkan mortgage krizinin ardından zora düşen bankalardan hangilerine el konulacağı konusundaki en etkin karar aşıcı olan Bair ülkede şu an ekonominin can damarı olarak görülüyor. Amerikalılar bu yıl el konulan 9 bankadaki mevduatları için de Bair’in "100 bin dolara kadar olan paranız bizim garantimizde" sözüne güveniyor. Almanya Başbakanı Angela Merkel ise Forbes’un listesinde üçüncü kez birinciliği koruyor.


Yüzde 45’i ABD dışı

Listeye girenlerin 23’ü devlet ve hükümet organlarında çalışan kadınlardan oluşuyor. 54’ü ise üst düzey yönetici, şöhret sahibi basın mensupları ve kár amacı gütmeyen kurumların yöneticileri tarafından paylaşılıyor. Yüzde 45’inin ABD dışında yaşadığı güçlü kadınlar, dünyada toplam 26 trilyon doları idare ediyor. 2008 yılında çeşitli ülkelerdeki en büyük kuruluşlarda karşı cinsten meslekdaşlarını yenerek zirvedeki görevleri ele geçiren kadınlar da listede önemli yer tutuyor. Petrol şirketi Sunoco’nun başına Lynn Laverty Elsenhans listede 39’uncu sıradas yer alırken, Avustralya bankası Westpac’tan Gail Kelly 11’nci sırayı alıyor. Harvard Üniversitesi’ne yapılan 35 milyar dolar tutarındaki bağışın toplandığı vakıf başkanlığını yürüten Jane Mendillo da 42’nci sırada listeye girmeyi başaran yöneticiler arasına giriyor.

Listedeki tek Türk Güler Sabancı oldu

SABANCI Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı bu yıl Forbes’un listesine girebilmeyi başaran tek kadın olarak öne çıkıyor. Dergi geçtiğimiz yıl 65’inci olarak girdiği listede bu yıl 75’inci sıraya gerileyen Sabancı için,"Türkiye’nin AB üyelik sürecine büyük destek veriyor. Yönetimindeki Sabancı Holding İspanyol ve Japon ortaklarla nükleer santral kurmayı planlıyor" diyor.

Dünyanın en güçlü 10 kadını

1- Angela Merkel: Almanya Başbakanı

2- Sheila C. Bair: ABD TMSF Başkanı

3- İndra Nooyi: PepsiCo Başkan ve CEO’su

4- Angela Braly: WellPoint Başkan ve CEO’su

5- Cynthia Carroll: Anglo-American CEO’su

6- İrene Rosenfeld: Kraft Foods Başkan ve CEO’su

7- Condoleezza Rice: ABD Dışişleri Bakanı

8- Ho Ching: Temasek Holding CEO’su

9- Anne Lauvergeon: Areva CEO’su

10- Anne Mulcahy: Xerox Başkan ve CEO’su

Haberler.com

28 Ağustos 2008 Perşembe

08,08,2008 Kısa bir mektup

AMESFA bu bir zamansız gidişin öyküsüdür…

Tarih : 08,08,2008 Kısa bir mektup

Üniversitede bir grup kurmak istiyordum hep, 2, sınıfın ilk yarısının sonunda Annemin vefatından sonra bir gün etüt'te isteksiz isteksiz bizimkilerin baş harflerini yazıverdim deftere işte o an karar verdim tek kişilik bir grup olsun dedim sonra arkadaşlarımda katıldı onlara Amesfa'nın açılımdan bahsettin kabul ettiler beklide bana destek içindi bilmiyorum. İşte AMESFA böyle oluştu bayan ----- anlatmak istedim.

Sabahtan beri saat sayıyorum şuan son 1 saatim kaldı. Valizimi hazırlamak istemiyorum, aslında bir sırt çantası da yeterdi bana.

İlk Anne'me uğrayacağım özür borcum var özür dilemem gerekiyor. Sonra babama ulaşmak için yollara düşücem. Uçakla gidilecekti ama olmadı uzun bir otobüs yolculuğu beni bekliyor.

Saat 08:50 işbaşı>>>>>

Bugün zor ve yoğun bir gün olacak belli ilk defa işyerinde bir günün bitmesini istemiyorum gitmek istemiyorum uzaklaşmak istemiyorum. Ama gitmeliyim beni çağıran bir şey var gitmeliyim.

Saat 18:01Gün sonu>>>>>


İşte günün sonu bitmesin dediğim günde bitti.

Saat : 19:10 Evdeyim kimse yok tekim yine önceleri şehir dışına yolculuğa giderken içim kıpır ıpır olurdu şimdi ise zamansız bir gidişin öncüsü gibiyim ilk giden ben değilim son gidende ben olmayacağım.



Kalbini kırdığım için özür dilerim dökülen her bir damla gözyaşın için özür dilerim nefretini kazandığım için kendimi affetmicem.

Gözlerimdeki anlam ve sevgi hiç gitmedi

Hayatta hiçbirşeyim olmasın tek sevgim olsun elimde ebedi baki kalan

Senden bir isteğim var beni kırmayacağını umuyorum. Biliyorsun yazdığım mektupları sonunda bir kitap yapmak istiyorum. İnsanlık hali fani bir dünyada yaşıyoruz ne olacağımız belli değil olurya dönemezsem kitabı sen bitirirmisin benim için bunu yaparmısın son mektubu yazıp başucuma koyarsın dimi -----.

Allah'a emanet ol -----

Ames-in

Alkış :))

Türk polisi ve UFO
Eveeet, şimdi de o kocaman alkışları Antalya'da UFO gördüğü için polisi arayan vatandaşa 'havadayken yapabileceğimiz bir şey yok, inerse tutuklarız' diyen yurdum polisi için alabilir miyiz?

Ukala Şoför
Kendisini durduran trafik polisi 'kırmızı ışıkta geçtiniz' deyince 'uyuyordum görmemişim' diyen yurdum şoförü, evet bildiniz babam...

Dürüst polis
Trafik polisi tarafından çevrilinir. Ehliyet evde unutulmuştur. İki taraf da 'çorba parası' konusunda hemfikirdir ama ben miktarı konusunda karar verememekteyimdir. Cepten 2 adet 20'lik çıkarılıp ruhsatın arasına konur. Polis ruhsatı açar ve 'bu fazla' diyerek 20'liklerden birini geri verir. Benim de bu yurdum polisini alnından öpesim gelir. Dürüst adammış.

İnançlı polis
Yıllar önce sabahın erken bir saatinde nasılsa kimse görmez diye kırmızı ışıkta geçip sola döndüm ve 50 metre ilerdeki kırmızı ışıkta beklerken trafik polisine yakalandım. Kırmızı ışıkta geçtiğimi söyleyip ehliyet ve ruhsatı istediğinde 'Ama ışık sarıydı' itirazıma sert bir komutla 'Yemin et!' dedi. Resmen kalakaldım, insan yalan yere yemin edemiyormuş. Yemin edemediğimi gören sevgili polis kahkayı basarak 'Hadi yırttın, yalan yere yemin etseydin cezayı yazacaktım, bir daha dikkatli ol' dedi ve gitti. Bu olayın nerde olduğunu söylememe gerek yok değil mi? Memleketimin polisini bile özledim ben!


Polis megafonu
Bir teyzemiz yayalara kırmızı yanmasına rağmen karşıdan karşıya geçmeye çalışırken, 10 metre öteden megafon sesi gelir polisten, ''Abla, zaten şişmansın bir de pişman olma!''

Hayırlı Cezalar
Yer İstanbul, Yenibosna. Yenibosna'daki otobüs durağından çıktık Avcılar istikametine doğru gideceğiz. Otobüs kısa yoldan yola girebilmek için yasaklı yerden U dönüşü yapıyor. Yurdum polisi görev başında megafon açık ve o anlamlı anons geçiyor. 'Otobüsçü! Cezan hayırlara vesile olsun, devam et sen; ben plakana gönderirim nasıl olsa.'

Kendin dinle
Kocamın arabasını aldığım ve içine sigara kokusu sinmesin diye bütün camlarını açtığım anda en sevdiğim şarkının radyoda çalmaya başlaması üzerine radyonun sesini de sonuna kadar açıp dolaşırken yurdum polisinden gelen anons:' 34 XX, müziği kendin dinle! Kendin dinle ya da parçayı değiştir!'

VEEEEEEEEEEEEEEEE SON OLARAK DA ;
DÜN AKŞAM ŞİRKET SERVİSİMİZLE EVE DÖNERKEN BOGAZİÇİ KÖPRÜSÜ GİRİŞİNDE :)) YANLIŞ HAREKETİNİ GÖRDÜĞÜ SÜRÜCÜYE, CAMDAN PARMAĞINI SALLAYAN TRAFİK POLİSİMİZ İÇİN BİR ALKIŞ İSTİYORUM.. :)


Alıntıdır.

AŞK BÖYLE BİRŞEY İŞTE!..

Kocam bir mühendisti. Onunla sâkin tabiatını sevdiğim için evlenmiştim. Bu sâkin adamın göğsüne başımı koymak içimi nasıl da ısıtırdı…

Gel gör ki iki yıl nişanlılık ve beş yıl evlilikten sonra bu sâkinlik beni yormaya başlamıştı. Eşimin -bir zamanlar çok sevdiğim- bu özelliği artık beni huzursuz ediyordu.

İş ilişkiye gelince oldukça içli, hattâ aşırı hassas bir kadınım. Romantik anlara, küçük bir çocuğun şekere düşkünlüğü gibi can atıyorum. Oysa kocamın sakinliği, başka bir deyişle vurdum duymazlığı, evliliğimize romantizm katmaması beni aşktan almış, uzaklaştırmıştı.

Sonunda kararımı ona da açıkladım: boşanmak istiyordum.
Şaşkınlıktan gözleri açılarak 'niye?' diye sordu.
'Gerçekten belli bir sebebi yok' dedim, 'sadece yoruldum.'
Bütün gece ağzını bıçak açmadı. Düşünüyordu. Bu hâli ise hayal kırıklığımı daha da artırmaktan başka bir işe yaramıyordu: işte, sıkıntısını dışarı vurmaktan bile aciz bir adamla evliydim. Ondan ne bekleyebilirdim ki!

Sonunda sordu: 'seni caydırmak için ne yapabilirim?'
Demek ki söyledikleri doğruydu: insanların mizacı asla değiştirilemiyordu. Son inanç kırıntılarım da kaybolmuştu.
'İşte mesele tam da bu' dedim. 'Sorunun cevabını kendin bulup kalbimi ikna edebilirsen kararımdan vazgeçebilirim.'
'Diyelim dağın tepesinde bir uçurum kenarında bir çiçek var. O çiçeği benim için koparmak, düşüp vücudunun bütün kemiklerinin kırılmasına, hattâ ölümüne mâlolacak. Bunu benim için yapar mısın?'
Yüzümü dikkatle inceledi ve 'Sana bunun cevabını yarın vereceğim' dedi.
Bu cevapla son ümidim de yok olmuştu.

Ertesi sabah uyandığımda evde yoktu. Boş bir süt şişesini mutfak masasının üzerine koymuş, altına da bir not bırakmıştı.
'Sevgilim' diye başlıyordu,'O çiçeği senin için koparmazdım' Kalbim yine kırılmıştı. Okumaya devam ettim.

'Çünkü her zaman yaptığın gibi bilgisayarın altını üstüne getirip çökerttikten sonra monitörün önünde ağladığında, onu tekrar düzeltebilmem için ellerime ihtiyacım var.'

'Anahtarları her zaman evde unuttuğunu bildiğimden, senden önce eve varabilmem üzere koşmam gerektiğinden bacaklarıma ihtiyacım var.'
!
'Arabayı kullanmayı çok sevdiğin halde şehirde hep yolu kaybettiğinden, yolu gösterebilmem için gözlerime ihtiyacım var.'

'ın her ayki ziyaretinde sebep olduğu, karnındaki krampları rahatlatabilmem için avuçlarıma ihtiyacım var.'

'Evde oturmayı sevdiğinden, içe kapanıklığını dağıtmak, can sıkıntını hafifletmek üzere sana şakalar yapabilmem, hikâyeler anlatabilmem için ağzıma ihtiyacım var.'
!
'Sabahtan akşama kadar bilgisayara bakmaktan gözlerinin bozulması kaçınılmaz olduğundan, yaşlandığımızda tırnaklarını kesebilmem, saçlarında -görülmesini istemediğin- beyaz telleri ayıklayabilmem, merdivenlerden aşağı inerken elini tutabilmem, çiçeklerin renginin - gençliğinde senin yüzünün rengi gibi olduğunu söyleyebilmem için gözlerime ihtiyacım var.'

'Ama seni benden daha fazla seven biri varsa, evet o uçuruma gidip, o çiçeği senin için koparırım bir tanem.'

Baktım, mektuptaki yazının mürekkepleri yer yer dağılıyordu.
Göz yaşlarım mektuba düşüyordu.
'Mektubu okuduysan ve kalbin ikna olduysa lüften kapıyı aç canım. Çok sevdiğin susamlı ekmek ve taze sütle kapıda bekliyorum.'
Koşarak kapıyı açtım. Endişeli bir yüzle ve ellerinde sıkıca tuttuğu susamlı ekmek ve sütle kapının önündeydi.
Artık çok iyi biliyordum: beni ondan daha çok kimse sevemezdi. O çiçeği uçurumun kenarında bırakmaya karar verdim.


Bu gerçek aşktı.

İlk yıllardaki heyecanlar içinde görmeye alıştığımız aşkın, seneler sonra o heyecanlar kaybolup gittiğinde, huzur ve durgunluk içinde de hep var olmaya devam ettiğini göremeyebiliyoruz.

Oysa aşk hep vardır. Belki artık heyecansız, belki artık romantik değil... Belki sıkıcı, tekdüze, hatta belki yüzsüz... Ama hep oralarda bir yerdedir.

Çiçekler ve romantik dakikalar ilişkinin başlaması için elbette gereklidir. Bir zaman sonra bunlar gitse de gerçek aşkın sütunu ebedi kalır.

Hayat tam da böyle bir şeydir.

Alıntıdır.

27 Ağustos 2008 Çarşamba

Biri ona söylesin...

Bu kalbin onun için attığını,
Hayalleri onun için kurduğumu,
Zamanımı onu düşünmekle geçirdiğimi,
Gözyaşlarımın onun için aktığını,
O olmazsa hayatının anlamı olmayacağını,
O olmazsa amesfa’nın olmayacağını

Biri ona söylesin...

amesfa

Bir erkeği ağlarken gördünüzmü hiç.

Bir erkeği ağlarken gördünüzmü hiç.

Bir erkeği ağlarken gördünüzmü hiç.
Hıçkıra hıçkıra dakikalarca
Gözleri kangölü olana dek
Sevgisini düşünürken, Kaybetmeye hazır değilken
Bir erkeği ağlarken gördünüzmü hiç
Vazgeçmemişken sevgisinden
Sevgisi uğruna vazgeçtiği an kendisinden
Uçurumun kenrarındayken adımları

Bir erkeği ağlarken gördünüzmü hiç,
Çaresiz
Yalnız
Tekbaşına
Gördünüzmü hiç.

AMESFA

Bana kalk gidelim deme

Bana kalk gidelim deme bu şehirden
Ben sevgisini yüreğime kazımışım bu şehrin
Ayrılık bana komaz
Hani duymasam martı çığlığını, ezan sesini
Hani görmesem
Kız kulesinin çırpınan denizini
Belki terk etmek kolay olurdu bu şehri

Bana kalk gidelim deme bu şehirden
Kolay mıdır yardan ayrılmak
Bu şehir minarelerini dikmiş yüreğime
Kolay mı sanırsın yıkmak
Gel vazgeç koparma gülü dalından
Koma beni yurtsuzlar yurdunda

Bana kalk gidelim deme bu şehirden
Bir yaz daha göreyim ölmeden
Bir çay daha içeyim büyükada da
İlkbaharında aşık olayım
Sonbaharında yalnız kalayım
Bir şiir daha yazayım n'olur
Bana kalk gidelim deme bu şehirden
Bırak da kara toprağının tadına varayım...



KAHRAMAN TAZEOGLU

Biliyorum

Biliyorum

Biliyorum soğuk rüzgarın estiğini dışarda,
Biliyorsun umutlarıma sımsıkı tutunduğumu
Siliyorum ıslak gözlerimi
İçinde tek saç telin olan selpakla
soruyorum kalbime
Dayanırmısın bu kadarına diye

Kalbim derki ;

Dayanamazsam dururum,
Bilmezsin dışarda esen rüzgarın soğukluğunu
Ben durduğumda ıslak gözler kapanır
Hissetmezsin gözyaşının akışını
Elinde kalır tek saç teli.
İşte onu sımsıkı tutarsın ölümdede elinden almamaları için.


Amesfa..

Çılgınca bir sürpriz yapıversen hasretime

Usulca süzülüp geliversen bir gün,
Sessizce ummadığım bir anda,
Çıkıversen karşıma,
Çılgınca bir sürpriz yapıversen hasretime,
O an akar gözlerimden,
Özlem dolu sevinç gözyaşlarım,
Şaşkınlığımı gizleyemem zaten,
Dilim dolaşır sesim kısılır,
Bir tek aşkım kelimesi yükselir yüreğimden,
Sana sarıldığımda geçersem kendimden,
İşte o an beni uyandır,
Yaşamak isterim o anı,

Hem de her saniyesini,
Duygularım düğümlenirse boğazımda,
Gözlerime bak,
Kalbimdeki aşk çığlıklarını yansıtır sana,
Hiçbir şey söyleme,
Sessizliği bozma,
Sende kalbindeki aşkı, heyecanı,
Gözlerinle yansıt bana,
Anlından öpüp,
Aşkım diye haykırdığımda dilim,
Şaşkınlığa son vermiş demektir bedenim,
İşte o zaman hazır ol,
Çocuklar gibi şımarıp,
Seni kucağıma alıp,
Seni sevdiğimi haykırarak,
Deliler gibi koşabilirim sokaklarda,
Kimseye vermem o mutluluğu,
Sevinçten kanatlanıp uçarsam şaşma,
Yeter ki usulca süzülüp geliver,
Sessizce ummadığım bir anda,
Çıkıver karşıma,
Yeter ki sen sürpriz yapıver hasretime,

Alıntıdır.

SarıL Bana

o küçük dünyamda,

elin elimde,başın omzumda...

bembeyaz her taraf

gözlerini kapa ve

sarıl bana...

bir gecelik rüya kadar

sabahlarım hep isyankar

simsiyah her taraf

gözlerimden anla ve

sarıl bana...

Alıntıdır.

Yanımda Ol

Yanımda Ol


Akşam olsun İstanbul'da, karanlık sarsın her yeri.
Loş ışıklarda seyredeyim, o yıldız gözlerini.
Unutayım hayatın bütün kötü izlerini.
İstanbul'da akşam olsun, sen yanımda ol.

Yağmur yağsın İstanbul'a, beraber ıslanalım.
Dolaşalım kaldırımlarda, birbirimize yaslanalım.
Yaramazlık yapalım sonra yine uslanalım.
İstanbul'a yağmur yağsın, sen yanımda ol.

Güneş açsın İstanbul'da, kara bulutlar kaybolsun.
Yüreğimiz ısınsın, sevgi ve mutluluk dolsun.
Bizim sevdamız, sevdalılara örnek olsun.
İstanbul'da güneş açsın, sen yanımda ol.

Kar yağsın İstanbul'un tepelerine yollarına.
Ateşinle ısınayım, bırak kendini kollarıma.
Öylece bitse ömrüm, acımam geçen yıllarıma.
İstanbul'a kar yağsın, sen yanımda ol.

Bahar gelsin İstanbul'a, çekip gitsin sonbahar.
Seninle geçsin günler, çiçek kokulu akşamlar.
Bitmesin sevdamız, bitmesin sevdalar.
İstanbul'a bahar gelsin, sen bana gel.

Hiç birşey olmasın İstanbul'da, ikimizden başka.
Sevişelim sabahlara kadar, nazar değmesin bu aşka.
Fırtınalar koparalım, yangınlar çıkaralım başbaşa.
İstanbul ellerin olsun, sen benimle ol.
İstanbul bomboş olsun, sen yanımda ol.


Erdal Özgün

Sevgiliye Dair Dua

Sevgiliye Dair Dua

Rabbim!
Sana aciz bir kulun gibi sesleniyorum,
Namazda dua gibi açtım ellerimi,
Senin yüceliğinden şüpe etmeyecek gibi,
Seni sorgulamadığım gibi,
Tutuldum bu sevdaya,

Rabbim!

Hayırlı et bu aşkın sonunu,
Kavuşamazsak eğer biteriz biz,
O zaman gözyaşlarımızı bir ırmak yap,
Aşıkların ayaklarının dibinden,
Yavru kuşların kalbinden geçir,

Rabbim!
Ya hayırlı et bu aşkın sonunu,
Ya da aynı düşüncede öldür bizi.

Bir karıncanın çalışkanlığı gibi,
Bir bitkinin sabah yellerinde açan çiçei gibi,
Bir kırlangıcın yavrusuna yuva yaptığı gibi,
Kumruların birbirlerine sevdası gibi,
Yardımlaşması gibi,
İçten, tertemiz
Huzuruna al bizi.

Ömrümde sözlerime ağlayan,
Buğulanan, kanayan gözleri,
Sen kederden ağlatma Allah'ım
En mutsuz olduğu anlarda
Eğer mutlu isem,
Kalbimi sök yerinden
Gülen gözlerimi al benden,
Canımın yarısına,
Sevdiğime bağışla Allah'ım.

Ben mutsuz, eğer o mutlu ise,
Ondan hiçbir parçasını alma,
Bir gülüşünü,
Birde buğulu gözlerini göster yeter,
Ben yarimin gülüşüyle öleyim.

Alıntıdır.

Yanına gelmek istiyorum Anne

Anne
Ölümü beklemek anne
Ölümü istemek anne
Sana kavuşmayı ister gibi
Ölümü özlüyorum anne

Uzaklardan bir ses duyulmuş
Dallar meyveye durmuş
Sevenler bizi unutmuş
Ben seni unutmadım anne

Gönül istiyor ama ....
Dertler dağlar gibi çok
Ömrümüzden düşen yaprak
Günleri gömüyorum anne

Sana gelmek istiyorum Anne
Yalnızım mücadelede
Bin adım atıyorum hayallerime
Yine yalnızım Anne

Yanına gelmek istiyorum Anne lütfen

Alıntıdır.

Yüreğinde

Eğer İstersen bütün gece başucunda

Saçını okşarım sen uyurken....

Yüzünde Gülümsemeyle Uykuya Dalışını İzlerim....

ßana Dokunmak İstersen,

ßir Ciceğin Yapraklarında Olurum ßeN.....

Yeşilin,

Kırmızının,

Sarının,

Mavinin,

En Canlısındayım.....

Elini uzattığın Her Yerdeyimm...

Dokunmak İstersen ßana Kendine Dokun....



Hiç Gitmedim ßen.

Oradayım.

ßeni Gormek,

ßana Dokunmak,

ßeni Hatırlamak İstediğin Yerde.

YÜREĞİNDE........

Alıntıdır

Sen Ol Yanımda

Sen Ol Yanımda
Işıklar sönecekse
Sen gel ışığın yerine
Senin gelişine denk gelsin kıyamet
Sana sarılırım
Seninle ısınırım
Kopacaksa savaş yeryüzünde
Senin gözlerinde olsun barış
Olacaksa seller
Düşecekse çığlar
Püskürtecekse lavlarını yanardağlar
Sen ol yanımda
Ellerine tutunurum
Ellerinde uçarım gökyüzüne
Çığlar erişmez yüreğine
Lavlar yakmaz beni senin sığınağında
Gelecekse kar boran
Esecekse rüzgar deli
Sen ol yanımda
Üşümem o zaman
Savrulmam sararmış bir yaprak gibi
Bir annenin koynundaki bebek gibi
Isınırım teninden
Olacaksa ayrılık
Ölümden olsun
Su canımdan ayrılık olsun yasadığım
Bir senden olmasın ayrılık
Bir senden kopmasın su ruhum


Alıntıdır.

Sen Ol Yanımda

Sen Ol Yanımda
Işıklar sönecekse
Sen gel ışığın yerine
Senin gelişine denk gelsin kıyamet
Sana sarılırım
Seninle ısınırım
Kopacaksa savaş yeryüzünde
Senin gözlerinde olsun barış
Olacaksa seller
Düşecekse çığlar
Püskürtecekse lavlarını yanardağlar
Sen ol yanımda
Ellerine tutunurum
Ellerinde uçarım gökyüzüne
Çığlar erişmez yüreğine
Lavlar yakmaz beni senin sığınağında
Gelecekse kar boran
Esecekse rüzgar deli
Sen ol yanımda
Üşümem o zaman
Savrulmam sararmış bir yaprak gibi
Bir annenin koynundaki bebek gibi
Isınırım teninden
Olacaksa ayrılık
Ölümden olsun
Su canımdan ayrılık olsun yasadığım
Bir senden olmasın ayrılık
Bir senden kopmasın su ruhum

Son 1 Şiir Yazsana Bana...



Son 1Şiir Yazsana Bana... Seni Anlatsın Bu sefer.

Başka Kimseyi Deqil Bana Seni Anlatan 1Şiir Yazsana !
Belki İçinde Kendimi Bulurum...Çünkü Kayboluyorum!
Her Kayboluşumu Kime Mâl Etmeliyim Kalbim ?
Sölermisin Bana ? Onun Bi Suçu yok Biliyorum Yine Her Zamanki Gibi Ben Abartmıştım !
Sence Ben Kötü Birimiyim Kalbim ! Neden Yukarıdaki Beni Devamlı Karşısına Alıyo ?
Peki Her Kapı Arkası Saklanışlarım..En Huzurlu Olduqum Yerler..
Bıraktıqım Şarap Şişelerimin En ii Arkadaşım Oldukları Gerçeqini Deqiştiremeyişimi Kime Mâl Etmeliyim Kalbim ?
Her Cevapsız Sorumda Kendimi Kaybettiqimi Bilirmiydin Kalbim ? Ahh Kalbim Ahh Yaşamımın Kıymetini Bilemedim !
Kader İpini Boynuma Geçirdim Hayat Zırvasının Üstüne Basarak Son Sigaramda "O" Var Gene İçime Çektiqim !
Vur Hayatıma Tekmeyi Kaderin İpi Boynumdayken Son Nefesimde "O" Olucaktır Bilirmiydin Kalbim...

Alıntıdır.