12 Ekim 2008 Pazar
11 Ekim 2008 Cumartesi
29 Eylül 2008 Pazartesi
24 Eylül 2008 Çarşamba
Bana Aşk Borçlusun
-Bana gözyaşı borcun var!
Genç kadın sordu:
-Nasıl öderim?
Adam gözlerini kırptı:
-Haydi gülümse!
Gülümsedi genç kadın.
Adam, cebinden mendilini çıkarıp, borcunu sildi. Ve mendilini özenle
katlayıp, yine kalbinin üzerindeki iç cebine koydu.
Bir demet mor sümbül vardı kadının elinde. İkisi de bahar kokuyordu...
Biri ilkbahar, diğeri güz.
Adam, seslendi yine:
-Bana mutluluk borcun var!
Genç kadın, biraz mahcup, biraz şaşkın sordu:
-Nasıl ödeyebilirim?
Heyecanlandı adam:
-Haydi yat dizlerime!
Genç kadın bir kedi uysallığında, yattı dizlerine usulca. Adam, şefkatle
saçlarını taramaya başladı kadının. Saçları, güneşe ve yağmurlara hasret
hiç yaşanmamış baharlara benziyordu. Çaresizliğini ördü sıra sıra. Sonra
saçının her teline, mutluluğun çığlıklarını bağladı adam.Yetmedi,
gizli düğüm attı.. Ağladı.
Hava kararmak üzereydi. Dışarıda yağmur yağıyordu delice. Adam, sürekli
borç defterlerini kurcalıyordu. Genç kadının gözlerinin içine baktı:
-Bana yürek borcun var!
Borcunun farkındaydı sanki genç kadın. Şaşırmadı;
-Bu borcumu nasıl ödeyebilirim?
Adam kollarını uzattı:
-Haydi tut ellerimi!
Sümbül kokusu sinmiş ellerini uzattı genç kadın. Elleri öyle sıcaktı ki,
eriyiverdi bütün borcu avuçlarının içinde.
Genç kadın gitmek üzereydi. Adam son kez seslendi:
-Bana can borcun var.
Kadın irkildi:
-Can mı?
Sigarasından derin bir nefes çekti adam:
-Evet. Can borcun var. Sensizlik öldürüyor beni! Hoşuna gitti sözler kadının:
-Peki, bu borcumu nasıl tahsil etmeyi düşünüyorsun?
Adam, biraz daha yaklaştı:
-Yum gözlerini!
Hiç tereddüt etmeden yumdu gözlerini.
Adam da yumdu gözlerini, masumca bir öpücük kondurdu kadının titreyen
dudaklarına.
-Bu ne şimdi yaptığın? diyerek çattı kaşlarını kadın...
Adam, pişmanlıkla, memnunluk arasında gidip geldi. Kekeledi:
-Hayat öpücüğüydü!
Kısa bir sessizliğin ardından, bu kez kadın öptü adamı şehvetle...
Adam şaşırdı:
-Ya senin bu yaptığın neydi?
Genç kadın kapıya yöneldi:
-Veda öpücüğü!
Kalan borçlarına karşılık, yürek dolusu çaresizlik ve bir de mor
sümbüllerini masanın üzerine rehin bırakıp gitti genç kadın. Adam koştu peşinden,
sümbülleri geri verdi kadına:
-Ne olur iyi bak umut çiçeklerime solmasınlar.
Genç kadın sümbülleri aldı:
-Merak etme, günaşırı sularım çiçeklerini.
Adam sevindi:
-Güneşe, suya gerek yok. Gülümse yeter!
Kadın gözden kaybolurken, haykırdı adam:
-Umutlarımı kefil yaptım. Unutma, bana aşk borçlusun!
Haykırışı yağmura karıştı, kadın yağmuru hissetmeyen kalabalığa...
ALINTIDIR
Nedim Zeper - Aşkın Adı
Avucumda gül diye sakladim dikenlerini
Sen ne yaptin vicdansız yıktın hayallerimi
Bütün aşkın sevgin bumuydu
Yşananlar oyun kurgumuydu
Benim aşkım sudanda duruydu
Beni anlamadin yar
Sensiz geceler efkar
Butun aşkın sevgin bumuydu
Yaşanalar oyun kurgumuydu
Benim aşkım sudanda duruydu
Beni anlamadin yar
24.09.2008 Mektup Ames'den
Şu Üç Günlük Ömrümüze Sığdırmaktı Aşkı, yaşandı ve yaşayacak bende.
Rahat bırakmıyor hayallerim, anlayın diyorum o artık istemiyor :(
Hani bazı şeyler vardrı ya kimseyle paylaşamazsın sadece kendi içinde kendinle paylaşırsın işte öyle bendeki...
Garip bir hal bendeki hiçbirşeyden zevk almaz hale geldim, aklımı gurcalayan umudum bitiriyor beni ama duyduklarım sanırım boşuna ümitlendiğimi düşündürüyo bana.
Evet ames elinde kalan bir mektubun ve saç teli olacak...
22 Eylül 2008 Pazartesi
Amacına Uygun Olmalı
Amacına uygun olmalı
Saygı duyulmalı
Adı aşk olmalı yaşananın ama
Sadece yaşamış olmak için değil
Hissetmek için adı aşk olmalı
Giderken yıpratmamalı yıpratılmamalı !!!
Gidiyorsan yıpratma nefretini bulaştırma aşkıma
Ben hatıralarımı alırım yanıma sen nefretinle kal-ma istemem
AMESFA
Gözyaşının akmaması dileğiyle
19 Eylül 2008 Cuma
PDF - Word çevirme [Bir Süreliğine Ücretsiz]
PDF dosyalarını Word dosyasına çevirmek için kullanabileceğiniz bugünlük ücretsiz bir
bir-iki deneme yaptım.Büyük boyutlu pdf'lerde zorlansa da dosyanın içindeki resimleri ve yerleşimi güzel kopyalıyor...Tavsiye ederim
KAYNAK
Hakan Tunçbilek - Hepsi Geçer
İnan bana bir tanem, hepsi geçer
Hayat, bazen bize zor bir ömür biçer
Düştüysen, hadi kalk yeni baştan
İnanç dolsun içine yavaştan
Sakın korkma hayatla savaştan
Annen kızmış, baban üzmüş, mevsim güzmüş
Okul başlar, zor zamanlar, hepsi geçer..
Düştüysen, kalk yeni baştan
İnanç dolsun içine yavaştan
Sen korkma, ben varım yanında..
Söz-Müzik: Hakan Tunçbilek
Düzenleme: Ceyhun Çelikten
" O " Var Her Anında
Aşkı yaşadığında zaman durur ve sadece " o " vardır
Hayat " o ", nefes almak " o ", yaşamak o'dur
Her anında her adımında " o " vardır.
" O " Var Her Anında
Her gidiş de de " o " var
Durur zaman acı verircesine
Günler aynı değişen takvimdeki rakamlar
hayata umutsuzca bakan gözler
Kalp üşümesi var bedenimde...
AMESFA
18 Eylül 2008 Perşembe
Sende mi bırakıp gidiyorsun...?
Sende mi beni acılarla..
Gidişin son vurgunum olsun,son yanılgım...Gidiyorsun öyle mi,hadi git...!'Gitme' diyemem sana..Bilirim çünkü bir kere gitmeler gölgelediyse aşkı(mı)zı birdaha hiç gitmicek aklından...Yanımda kalıcak sadece aşkıma uzun gelen gölgen,yalan sevmen!Korkma gelmicem peşinden,bela olmayacağım başına...Ben anca kendimin belası olabilirim bundan sonra...!!!
Dinle bak,senin için bu şarkı..!
Her duyduğunda içine girecek bu sancı...!
Son bi kez dinle bari şarkımızı;ölç tart bi kez daha aşkımızı..Belki aklına düşüverir birden anılarımız,anlamını yitiren melekliğim...Son bi rica bu,senin gidişin benim ölümüm olucak ya ondan son vasiyet bu...!Korkma ben hep meleğin olarak kalıcam,şeytanlığım dokunmaz benim bundan sonra kendimden başkasına!!
Ölüme beş kala...
Bu şarkıyı yazdım sana!
Sakın dinlersen ağlama,
Ruhum artık yanında...!
Sen şimdi bu yazdıklarımada bişe bulursun mutlaka...Duygu sömürgüsü mü diyorsun...!Şimdi binlerce kez özür diliyorum senden 'Seni Sevdiğim' için...!Hiç aklıma gelmezdi birgün bu şarkıyı sana bu niyetle dinleteceğim...!Dinledin mi,ağladın mı,Hissettin mi yanımda ki ruhsuz bedenimi...Ne zormuş dimi yanındayken birinin aslında çok uzaklarda olması,belki de başka aşklarda..!
Ağlamak geldi içimden,
Eski günler geldi aklıma...
Hani söz vermiştik birbirimize,
Sen Benim,Ben Senin olacaktık...!!
Ağlıyorum şimdi;sana,bana,bidaha hiç ikimiz adına söylenmeyecek 'BiZ' için...Sen sözünün eri olamadın,bense...Beni boşver...Sen hep mutlu ol...!
Alıntı
HayaliM BaşkasıylA YaşamasıN :(
Hayalimden biri beraber maça gitmekti, bir kış gününde inönüde birbirimize sarılarak maç izlemek
o coşkuyu beraber hissetmek ellerin kenetlendiğinde herşeyi unutmak bir kış gününde inönüde olmak isterdim.
Bir Kış Günü İnönü
Yada bir yaz sıcağında coşkuyu tatmak inönüde, hele birde gol attığımızda ayağa fırlayıp sarılmak kahkahalar atmak sesimiz kısılana kadar bağırmak, bir yaz sıcağında yanıbaşımda o çoşkuya ortak olmanı isterdim...
Bir Yaz Sıcağında İnönü
Benim hayalimi başkasıyla yaşama, haykırışım bizim hayalimiz olması, haykırışım başkasının bunu tadması. :(
17 Eylül 2008 Çarşamba
16 Eylül 2008 Salı
Tan - Söyleme
istersen kabul et, istersen firar et,
Ben öğrenirim, yalnız mutluluğu
Küçük bir çocuğun elinden şeker alır gibi,
Çaldınız benim mutluluğunu
Kimse üstüne alınmasın, kendimi biliyor, arıyorum
Kimseye yalan söylemem, gerçekleri duymaya gelemem
Önce git sonra ben anlarım, aklına gelince ayrılığım
Sus söyleme
Hiç gücüm yok karşında gerçeği duymaya,
Yeniden yalnız eskiyi yitirmiş olmaya,
Alıştığım yalnızlığın soğuk makamına,
Üşümeyeyim yeter
Tanrı’nın gücüne gitmesin, hep isyanları oynuyorum,
Kimse üstüne alınmasın, kendimi biliyor, arıyorum
Kimseye yalan söylemem, gerçekleri duymaya gelemem
Önce git sonra ben anlarım, aklına gelince ayrılığım
16.09.2008 Tarihli Mektup
16.09.2008 Tarihli Mektup
Saat : 08,50
Masum bir istekti benimki, geri dönüşü böyle olmamalıydı en azından ben bunu haketmiyordum. Bir yazı dizisi olacak ne kadar unut desede, şimdide hayal peres de bana.
Başardılar By Ames değerlerden uzakta, hayallerden uzaklarda son bir istek ve sonbir arzu var artık hayalindeki kitabı oluşturmak .
Saat : 13,07
Kitap isim : MEKTUP VAR >>>>> Mail Klasörü
Belirli tarihlerde yazılmış mektupların derlenmesinden oluşturlan ve aralarda yazılan şiirler bulunan ve bir aşkın anotomisi diyebileceğiniz kitap ama nefretin gölgesinde kalacak değil....
Amacına uygun olmalı
Saygı duyulmalı
Adı aşk olmalı yaşananın ama
Sadece yaşamış olmak için değil
Hissetmek için adı aşk olmalı
Giderken yıpratmamalı yıpratılmamalı !!!
Gidiyorsan yıpratma nefretini bulaştırma aşkıma
Ben hatıralarımı alırım yanıma sen nefretinle kal-ma istemem :(
By Ames
15 Eylül 2008 Pazartesi
KIRAÇ-Bırakma beni İnsanlar kötü
Ezginim, çaresizim, umutsuzum.
Bırakma beni, insanlar kötü
Bırakma beni korkuyorum...
Bir deli otlar büyüyor içimde
Sancılıyım, yorgunum, kederliyim
Bu halini sevdim gitme kal
Çamurlar çirkefler içindeyim.
Bırakma beni, insanlar kötü
Bırakma beni korkuyorum...
Bir dayak yemiş adamım şimdi
Bezginim, kararsızım, yılgınım
Al Götür beni o kayıp gecelere
Yeter ikimize yalnızlığım.
Bırakma beni insanlar kötü
Bırakma beni Korkuyorum...
12 Eylül 2008 Cuma
10 Eylül 2008 Çarşamba
9 Eylül 2008 Salı
Okan - Küçüğüm
Unuttun mu kuruttun mu
Verdiğin güller hala yastığımda
Büyüyor mu yalnızlığın
Sakladığın çeyiz sandığında
Savurdun mu o kül rengi
Saçlarını başka rüzgarlara
Bıraktın mı çok sevdiğin bu adamı sebepsiz anılarla
Bir sendin beklediğim son sözlerinle
Uykusuz her gece can çekişimde
Bir yağmur bıraktın her gelişinde
Bir çocuk büyüttüm deniz gözlerinde
Bir dua bin yemin bak dillerimde
Ben bahar sense güz uzak şehirlerde
Bir yalan getirdin her gelişinde
Istemem aşkını kalsın yüreğimde
Ne mümkün dön desem gelmeyeceksin
Perişan halimi bilmeyeceksin
Ben değil başka bir ten sevceksin
Küçüğüm sende bak hesap vereceksin
8 Eylül 2008 Pazartesi
SEÇİM
Bana hayaliyle yaşamayı bıraktı ardında
Bu benim seçimim değildi hayatta
Onun mutluluğu benim mecburiyetim olsun dedim
İçime hapsettim
Tek isteğim hayalimi yaşamasın başkasıyla
Bizim olsun sadece bizim dedim
O biz değil ben olmayı seçti.
AMESFA
Gökhan Özen - Öldürür Sevdan
Böyle ayrılık olur mu?
Delisin deli
Can bedenden hiç kovulur mu?
Yaz baharın güz olunca
Gönlüne hüzün dolunca
Sende bensiz el ocağında anlayacaksın.
Yaz baharın güz olunca
Günlerin hesap sorunca
Sende bensiz el ocağında ağlayacaksın
Hatıralar sayfa sayfa
Kalbimde sen parça parça
Bu gidişle en sonunda
Yaşatmaz beni öldürür sevdan.
5 Eylül 2008 Cuma
Topraktayım.
Beni birtek sen ve toprak anlıyordu
Çünkü hayallerimim bir bölümü topraktaydı...
Geldiğinde tutamazsan ellerimi, ellerini toprağa sür
Geldiğinda kokumu hissedemezsen yağmurda toprağı kokla
Geldiğinde bulamazsan beni oturduğumuz o bank'ta hatırla
Geldiğinde bulamazsan beni ben olduğum yer topraktayım...
AMESFA
29 Ağustos 2008 Cuma
Tutuklu
Tutuklu
Söz-Müzik:Sezen Aksu
Ne Senden Öncesi
Ne Senden Sonrasi
Ne Senden Öncesi
Ne Senden Sonrasi
Ayrilik Aman
Ölümden Yaman
Geçmiyor Zaman Geçmiyor
Ne Anam, Babam
Ne Hoş Hatiram
Yetmiyor Canim Yetmiyor
Ben Sende Tutuklu Kaldim
Kendi Hayatimdan Çaldim
Yedi Cihan Dolandim
Bana Misin Demiyor
Ben Sende Tutuklu Kaldim
Kendi Hayatimdan Çaldim
Yedi Cihan Dolandim
Bana Misin Demiyor
Sakladim Gözlerimi
Sustum Hep Sözlerimi
Yandim Yar Közlerimi Aah...
Savur Savur Bitmiyor
Ben Sende Tutuklu Kaldim
Kendi Hayatimdan Çaldim
Yedi Cihan Dolandim
Bana Misin Demiyor
Ben Sende Tutuklu Kaldim
Kendi Hayatimdan Çaldim
Yedi Cihan Dolandim
Bana Misin Demiyor
Ben Sende Tutuklu Kaldim
Kendi Hayatimdan Çaldim
Yedi Cihan Dolandim
Bana Misin Demiyor
BANKALAR ZORA GİRDİ, ABD TMSF'Sİ BAŞKANI EN GÜÇLÜ İKİNCİ KADIN OLDU
Bankalar Zora Girince Forbes Dergisinin Geleneksel "Dünyanın En Güçlü Kadınları" Listesinde Amerika'nın TMSF'sinin Başkanı Sheila C. Bair İkinci Oldu.
Amerika’da ortaya çıkan
Yüzde 45’i ABD dışı
Listeye girenlerin 23’ü devlet ve hükümet organlarında çalışan kadınlardan oluşuyor. 54’ü ise üst düzey yönetici, şöhret sahibi basın mensupları ve kár amacı gütmeyen kurumların yöneticileri tarafından paylaşılıyor. Yüzde 45’inin ABD dışında yaşadığı güçlü kadınlar, dünyada toplam 26 trilyon doları idare ediyor. 2008 yılında çeşitli ülkelerdeki en büyük kuruluşlarda karşı cinsten meslekdaşlarını yenerek zirvedeki görevleri ele geçiren kadınlar da listede önemli yer tutuyor. Petrol şirketi Sunoco’nun başına Lynn Laverty Elsenhans listede 39’uncu sıradas yer alırken, Avustralya
Listedeki tek Türk Güler Sabancı oldu
SABANCI Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı bu yıl Forbes’un listesine girebilmeyi başaran tek kadın olarak öne çıkıyor. Dergi geçtiğimiz yıl 65’inci olarak girdiği listede bu yıl 75’inci sıraya gerileyen Sabancı için,"Türkiye’nin AB üyelik sürecine büyük destek veriyor. Yönetimindeki Sabancı Holding İspanyol ve Japon ortaklarla nükleer santral kurmayı planlıyor" diyor.
Dünyanın en güçlü 10 kadını
1- Angela Merkel: Almanya Başbakanı
2- Sheila C. Bair: ABD TMSF Başkanı
3- İndra Nooyi: PepsiCo Başkan ve CEO’su
4- Angela Braly: WellPoint Başkan ve CEO’su
5- Cynthia Carroll: Anglo-American CEO’su
6- İrene Rosenfeld: Kraft Foods Başkan ve CEO’su
7- Condoleezza Rice: ABD Dışişleri Bakanı
8- Ho Ching: Temasek Holding CEO’su
9- Anne Lauvergeon: Areva CEO’su
10- Anne Mulcahy: Xerox Başkan ve CEO’su
28 Ağustos 2008 Perşembe
08,08,2008 Kısa bir mektup
AMESFA bu bir zamansız gidişin öyküsüdür…
Tarih : 08,08,2008 Kısa bir mektup
Üniversitede bir grup kurmak istiyordum hep, 2, sınıfın ilk yarısının sonunda Annemin vefatından sonra bir gün etüt'te isteksiz isteksiz bizimkilerin baş harflerini yazıverdim deftere işte o an karar verdim tek kişilik bir grup olsun dedim sonra arkadaşlarımda katıldı onlara Amesfa'nın açılımdan bahsettin kabul ettiler beklide bana destek içindi bilmiyorum. İşte AMESFA böyle oluştu bayan ----- anlatmak istedim.
Sabahtan beri saat sayıyorum şuan son 1 saatim kaldı. Valizimi hazırlamak istemiyorum, aslında bir sırt çantası da yeterdi bana.
İlk Anne'me uğrayacağım özür borcum var özür dilemem gerekiyor. Sonra babama ulaşmak için yollara düşücem. Uçakla gidilecekti ama olmadı uzun bir otobüs yolculuğu beni bekliyor.
Saat 08:50 işbaşı>>>>>
Bugün zor ve yoğun bir gün olacak belli ilk defa işyerinde bir günün bitmesini istemiyorum gitmek istemiyorum uzaklaşmak istemiyorum. Ama gitmeliyim beni çağıran bir şey var gitmeliyim.
Saat 18:01Gün sonu>>>>>
İşte günün sonu bitmesin dediğim günde bitti.
Saat : 19:10 Evdeyim kimse yok tekim yine önceleri şehir dışına yolculuğa giderken içim kıpır ıpır olurdu şimdi ise zamansız bir gidişin öncüsü gibiyim ilk giden ben değilim son gidende ben olmayacağım.
Kalbini kırdığım için özür dilerim dökülen her bir damla gözyaşın için özür dilerim nefretini kazandığım için kendimi affetmicem.
Gözlerimdeki anlam ve sevgi hiç gitmedi
Hayatta hiçbirşeyim olmasın tek sevgim olsun elimde ebedi baki kalan
Senden bir isteğim var beni kırmayacağını umuyorum. Biliyorsun yazdığım mektupları sonunda bir kitap yapmak istiyorum. İnsanlık hali fani bir dünyada yaşıyoruz ne olacağımız belli değil olurya dönemezsem kitabı sen bitirirmisin benim için bunu yaparmısın son mektubu yazıp başucuma koyarsın dimi -----.
Allah'a emanet ol -----
Ames-in
Alkış :))
Eveeet, şimdi de o kocaman alkışları Antalya'da UFO gördüğü için polisi arayan vatandaşa 'havadayken yapabileceğimiz bir şey yok, inerse tutuklarız' diyen yurdum polisi için alabilir miyiz?
Ukala Şoför
Kendisini durduran trafik polisi 'kırmızı ışıkta geçtiniz' deyince 'uyuyordum görmemişim' diyen yurdum şoförü, evet bildiniz babam...
Dürüst polis
Trafik polisi tarafından çevrilinir. Ehliyet evde unutulmuştur. İki taraf da 'çorba parası' konusunda hemfikirdir ama ben miktarı konusunda karar verememekteyimdir. Cepten 2 adet 20'lik çıkarılıp ruhsatın arasına konur. Polis ruhsatı açar ve 'bu fazla' diyerek 20'liklerden birini geri verir. Benim de bu yurdum polisini alnından öpesim gelir. Dürüst adammış.
İnançlı polis
Yıllar önce sabahın erken bir saatinde nasılsa kimse görmez diye kırmızı ışıkta geçip sola döndüm ve 50 metre ilerdeki kırmızı ışıkta beklerken trafik polisine yakalandım. Kırmızı ışıkta geçtiğimi söyleyip ehliyet ve ruhsatı istediğinde 'Ama ışık sarıydı' itirazıma sert bir komutla 'Yemin et!' dedi. Resmen kalakaldım, insan yalan yere yemin edemiyormuş. Yemin edemediğimi gören sevgili polis kahkayı basarak 'Hadi yırttın, yalan yere yemin etseydin cezayı yazacaktım, bir daha dikkatli ol' dedi ve gitti. Bu olayın nerde olduğunu söylememe gerek yok değil mi? Memleketimin polisini bile özledim ben!
Polis megafonu
Bir teyzemiz yayalara kırmızı yanmasına rağmen karşıdan karşıya geçmeye çalışırken, 10 metre öteden megafon sesi gelir polisten, ''Abla, zaten şişmansın bir de pişman olma!''
Hayırlı Cezalar
Yer İstanbul, Yenibosna. Yenibosna'daki otobüs durağından çıktık Avcılar istikametine doğru gideceğiz. Otobüs kısa yoldan yola girebilmek için yasaklı yerden U dönüşü yapıyor. Yurdum polisi görev başında megafon açık ve o anlamlı anons geçiyor. 'Otobüsçü! Cezan hayırlara vesile olsun, devam et sen; ben plakana gönderirim nasıl olsa.'
Kendin dinle
Kocamın arabasını aldığım ve içine sigara kokusu sinmesin diye bütün camlarını açtığım anda en sevdiğim şarkının radyoda çalmaya başlaması üzerine radyonun sesini de sonuna kadar açıp dolaşırken yurdum polisinden gelen anons:' 34 XX, müziği kendin dinle! Kendin dinle ya da parçayı değiştir!'
VEEEEEEEEEEEEEEEE SON OLARAK DA ;
DÜN AKŞAM ŞİRKET SERVİSİMİZLE EVE DÖNERKEN BOGAZİÇİ KÖPRÜSÜ GİRİŞİNDE :)) YANLIŞ HAREKETİNİ GÖRDÜĞÜ SÜRÜCÜYE, CAMDAN PARMAĞINI SALLAYAN TRAFİK POLİSİMİZ İÇİN BİR ALKIŞ İSTİYORUM.. :)
AŞK BÖYLE BİRŞEY İŞTE!..
Kocam bir mühendisti. Onunla sâkin tabiatını sevdiğim için evlenmiştim. Bu sâkin adamın göğsüne başımı koymak içimi nasıl da ısıtırdı…
Gel gör ki iki yıl nişanlılık ve beş yıl evlilikten sonra bu sâkinlik beni yormaya başlamıştı. Eşimin -bir zamanlar çok sevdiğim- bu özelliği artık beni huzursuz ediyordu.
İş ilişkiye gelince oldukça içli, hattâ aşırı hassas bir kadınım. Romantik anlara, küçük bir çocuğun şekere düşkünlüğü gibi can atıyorum. Oysa kocamın sakinliği, başka bir deyişle vurdum duymazlığı, evliliğimize romantizm katmaması beni aşktan almış, uzaklaştırmıştı.
Sonunda kararımı ona da açıkladım: boşanmak istiyordum.
Şaşkınlıktan gözleri açılarak 'niye?' diye sordu.
'Gerçekten belli bir sebebi yok' dedim, 'sadece yoruldum.'
Bütün gece ağzını bıçak açmadı. Düşünüyordu. Bu hâli ise hayal kırıklığımı daha da artırmaktan başka bir işe yaramıyordu: işte, sıkıntısını dışarı vurmaktan bile aciz bir adamla evliydim. Ondan ne bekleyebilirdim ki!
Sonunda sordu: 'seni caydırmak için ne yapabilirim?'
Demek ki söyledikleri doğruydu: insanların mizacı asla değiştirilemiyordu. Son inanç kırıntılarım da kaybolmuştu.
'İşte mesele tam da bu' dedim. 'Sorunun cevabını kendin bulup kalbimi ikna edebilirsen kararımdan vazgeçebilirim.'
'Diyelim dağın tepesinde bir uçurum kenarında bir çiçek var. O çiçeği benim için koparmak, düşüp vücudunun bütün kemiklerinin kırılmasına, hattâ ölümüne mâlolacak. Bunu benim için yapar mısın?'
Yüzümü dikkatle inceledi ve 'Sana bunun cevabını yarın vereceğim' dedi.
Bu cevapla son ümidim de yok olmuştu.
Ertesi sabah uyandığımda evde yoktu. Boş bir süt şişesini mutfak masasının üzerine koymuş, altına da bir not bırakmıştı.
'Sevgilim' diye başlıyordu,'O çiçeği senin için koparmazdım' Kalbim yine kırılmıştı. Okumaya devam ettim.
'Çünkü her zaman yaptığın gibi bilgisayarın altını üstüne getirip çökerttikten sonra monitörün önünde ağladığında, onu tekrar düzeltebilmem için ellerime ihtiyacım var.'
'Anahtarları her zaman evde unuttuğunu bildiğimden, senden önce eve varabilmem üzere koşmam gerektiğinden bacaklarıma ihtiyacım var.'
!
'Arabayı kullanmayı çok sevdiğin halde şehirde hep yolu kaybettiğinden, yolu gösterebilmem için gözlerime ihtiyacım var.'
'ın her ayki ziyaretinde sebep olduğu, karnındaki krampları rahatlatabilmem için avuçlarıma ihtiyacım var.'
'Evde oturmayı sevdiğinden, içe kapanıklığını dağıtmak, can sıkıntını hafifletmek üzere sana şakalar yapabilmem, hikâyeler anlatabilmem için ağzıma ihtiyacım var.'
!
'Sabahtan akşama kadar bilgisayara bakmaktan gözlerinin bozulması kaçınılmaz olduğundan, yaşlandığımızda tırnaklarını kesebilmem, saçlarında -görülmesini istemediğin- beyaz telleri ayıklayabilmem, merdivenlerden aşağı inerken elini tutabilmem, çiçeklerin renginin - gençliğinde senin yüzünün rengi gibi olduğunu söyleyebilmem için gözlerime ihtiyacım var.'
'Ama seni benden daha fazla seven biri varsa, evet o uçuruma gidip, o çiçeği senin için koparırım bir tanem.'
Baktım, mektuptaki yazının mürekkepleri yer yer dağılıyordu.
Göz yaşlarım mektuba düşüyordu.
'Mektubu okuduysan ve kalbin ikna olduysa lüften kapıyı aç canım. Çok sevdiğin susamlı ekmek ve taze sütle kapıda bekliyorum.'
Koşarak kapıyı açtım. Endişeli bir yüzle ve ellerinde sıkıca tuttuğu susamlı ekmek ve sütle kapının önündeydi.
Artık çok iyi biliyordum: beni ondan daha çok kimse sevemezdi. O çiçeği uçurumun kenarında bırakmaya karar verdim.
Bu gerçek aşktı.
İlk yıllardaki heyecanlar içinde görmeye alıştığımız aşkın, seneler sonra o heyecanlar kaybolup gittiğinde, huzur ve durgunluk içinde de hep var olmaya devam ettiğini göremeyebiliyoruz.
Oysa aşk hep vardır. Belki artık heyecansız, belki artık romantik değil... Belki sıkıcı, tekdüze, hatta belki yüzsüz... Ama hep oralarda bir yerdedir.
Çiçekler ve romantik dakikalar ilişkinin başlaması için elbette gereklidir. Bir zaman sonra bunlar gitse de gerçek aşkın sütunu ebedi kalır.
Hayat tam da böyle bir şeydir.Alıntıdır.
27 Ağustos 2008 Çarşamba
Biri ona söylesin...
Hayalleri onun için kurduğumu,
Zamanımı onu düşünmekle geçirdiğimi,
Gözyaşlarımın onun için aktığını,
O olmazsa hayatının anlamı olmayacağını,
O olmazsa amesfa’nın olmayacağını
Biri ona söylesin...
amesfa
Bir erkeği ağlarken gördünüzmü hiç.
Bir erkeği ağlarken gördünüzmü hiç.
Hıçkıra hıçkıra dakikalarca
Gözleri kangölü olana dek
Sevgisini düşünürken, Kaybetmeye hazır değilken
Bir erkeği ağlarken gördünüzmü hiç
Vazgeçmemişken sevgisinden
Sevgisi uğruna vazgeçtiği an kendisinden
Uçurumun kenrarındayken adımları
Bir erkeği ağlarken gördünüzmü hiç,
Çaresiz
Yalnız
Tekbaşına
Gördünüzmü hiç.
AMESFA
Bana kalk gidelim deme
Ben sevgisini yüreğime kazımışım bu şehrin
Ayrılık bana komaz
Hani duymasam martı çığlığını, ezan sesini
Hani görmesem
Kız kulesinin çırpınan denizini
Belki terk etmek kolay olurdu bu şehri
Bana kalk gidelim deme bu şehirden
Kolay mıdır yardan ayrılmak
Bu şehir minarelerini dikmiş yüreğime
Kolay mı sanırsın yıkmak
Gel vazgeç koparma gülü dalından
Koma beni yurtsuzlar yurdunda
Bana kalk gidelim deme bu şehirden
Bir yaz daha göreyim ölmeden
Bir çay daha içeyim büyükada da
İlkbaharında aşık olayım
Sonbaharında yalnız kalayım
Bir şiir daha yazayım n'olur
Bana kalk gidelim deme bu şehirden
Bırak da kara toprağının tadına varayım...
KAHRAMAN TAZEOGLU
Biliyorum
Biliyorum soğuk rüzgarın estiğini dışarda,
Biliyorsun umutlarıma sımsıkı tutunduğumu
Siliyorum ıslak gözlerimi
İçinde tek saç telin olan selpakla
soruyorum kalbime
Dayanırmısın bu kadarına diye
Kalbim derki ;
Dayanamazsam dururum,
Bilmezsin dışarda esen rüzgarın soğukluğunu
Ben durduğumda ıslak gözler kapanır
Hissetmezsin gözyaşının akışını
Elinde kalır tek saç teli.
İşte onu sımsıkı tutarsın ölümdede elinden almamaları için.
Amesfa..
Çılgınca bir sürpriz yapıversen hasretime
Sessizce ummadığım bir anda,
Çıkıversen karşıma,
Çılgınca bir sürpriz yapıversen hasretime,
O an akar gözlerimden,
Özlem dolu sevinç gözyaşlarım,
Şaşkınlığımı gizleyemem zaten,
Dilim dolaşır sesim kısılır,
Bir tek aşkım kelimesi yükselir yüreğimden,
Sana sarıldığımda geçersem kendimden,
İşte o an beni uyandır,
Yaşamak isterim o anı,
Hem de her saniyesini,
Duygularım düğümlenirse boğazımda,
Gözlerime bak,
Kalbimdeki aşk çığlıklarını yansıtır sana,
Hiçbir şey söyleme,
Sessizliği bozma,
Sende kalbindeki aşkı, heyecanı,
Gözlerinle yansıt bana,
Anlından öpüp,
Aşkım diye haykırdığımda dilim,
Şaşkınlığa son vermiş demektir bedenim,
İşte o zaman hazır ol,
Çocuklar gibi şımarıp,
Seni kucağıma alıp,
Seni sevdiğimi haykırarak,
Deliler gibi koşabilirim sokaklarda,
Kimseye vermem o mutluluğu,
Sevinçten kanatlanıp uçarsam şaşma,
Yeter ki usulca süzülüp geliver,
Sessizce ummadığım bir anda,
Çıkıver karşıma,
Yeter ki sen sürpriz yapıver hasretime,
Alıntıdır.
SarıL Bana
elin elimde,başın omzumda...
bembeyaz her taraf
gözlerini kapa ve
sarıl bana...
bir gecelik rüya kadar
sabahlarım hep isyankar
simsiyah her taraf
gözlerimden anla ve
sarıl bana...
Yanımda Ol
Akşam olsun İstanbul'da, karanlık sarsın her yeri.
Loş ışıklarda seyredeyim, o yıldız gözlerini.
Unutayım hayatın bütün kötü izlerini.
İstanbul'da akşam olsun, sen yanımda ol.
Yağmur yağsın İstanbul'a, beraber ıslanalım.
Dolaşalım kaldırımlarda, birbirimize yaslanalım.
Yaramazlık yapalım sonra yine uslanalım.
İstanbul'a yağmur yağsın, sen yanımda ol.
Güneş açsın İstanbul'da, kara bulutlar kaybolsun.
Yüreğimiz ısınsın, sevgi ve mutluluk dolsun.
Bizim sevdamız, sevdalılara örnek olsun.
İstanbul'da güneş açsın, sen yanımda ol.
Kar yağsın İstanbul'un tepelerine yollarına.
Ateşinle ısınayım, bırak kendini kollarıma.
Öylece bitse ömrüm, acımam geçen yıllarıma.
İstanbul'a kar yağsın, sen yanımda ol.
Bahar gelsin İstanbul'a, çekip gitsin sonbahar.
Seninle geçsin günler, çiçek kokulu akşamlar.
Bitmesin sevdamız, bitmesin sevdalar.
İstanbul'a bahar gelsin, sen bana gel.
Hiç birşey olmasın İstanbul'da, ikimizden başka.
Sevişelim sabahlara kadar, nazar değmesin bu aşka.
Fırtınalar koparalım, yangınlar çıkaralım başbaşa.
İstanbul ellerin olsun, sen benimle ol.
İstanbul bomboş olsun, sen yanımda ol.
Erdal Özgün
Sevgiliye Dair Dua
Rabbim!
Sana aciz bir kulun gibi sesleniyorum,
Namazda dua gibi açtım ellerimi,
Senin yüceliğinden şüpe etmeyecek gibi,
Seni sorgulamadığım gibi,
Tutuldum bu sevdaya,
Rabbim!
Hayırlı et bu aşkın sonunu,
Kavuşamazsak eğer biteriz biz,
O zaman gözyaşlarımızı bir ırmak yap,
Aşıkların ayaklarının dibinden,
Yavru kuşların kalbinden geçir,
Rabbim!
Ya hayırlı et bu aşkın sonunu,
Ya da aynı düşüncede öldür bizi.
Bir karıncanın çalışkanlığı gibi,
Bir bitkinin sabah yellerinde açan çiçei gibi,
Bir kırlangıcın yavrusuna yuva yaptığı gibi,
Kumruların birbirlerine sevdası gibi,
Yardımlaşması gibi,
İçten, tertemiz
Huzuruna al bizi.
Ömrümde sözlerime ağlayan,
Buğulanan, kanayan gözleri,
Sen kederden ağlatma Allah'ım
En mutsuz olduğu anlarda
Eğer mutlu isem,
Kalbimi sök yerinden
Gülen gözlerimi al benden,
Canımın yarısına,
Sevdiğime bağışla Allah'ım.
Ben mutsuz, eğer o mutlu ise,
Ondan hiçbir parçasını alma,
Bir gülüşünü,
Birde buğulu gözlerini göster yeter,
Ben yarimin gülüşüyle öleyim.
Yanına gelmek istiyorum Anne
Ölümü beklemek anne
Ölümü istemek anne
Sana kavuşmayı ister gibi
Ölümü özlüyorum anne
Uzaklardan bir ses duyulmuş
Dallar meyveye durmuş
Sevenler bizi unutmuş
Ben seni unutmadım anne
Gönül istiyor ama ....
Dertler dağlar gibi çok
Ömrümüzden düşen yaprak
Günleri gömüyorum anne
Sana gelmek istiyorum Anne
Yalnızım mücadelede
Bin adım atıyorum hayallerime
Yine yalnızım Anne
Yanına gelmek istiyorum Anne lütfen
Yüreğinde
Saçını okşarım sen uyurken....
Yüzünde Gülümsemeyle Uykuya Dalışını İzlerim....
ßana Dokunmak İstersen,
ßir Ciceğin Yapraklarında Olurum ßeN.....
Yeşilin,
Kırmızının,
Sarının,
Mavinin,
En Canlısındayım.....
Elini uzattığın Her Yerdeyimm...
Dokunmak İstersen ßana Kendine Dokun....
Hiç Gitmedim ßen.
Oradayım.
ßeni Gormek,
ßana Dokunmak,
ßeni Hatırlamak İstediğin Yerde.
YÜREĞİNDE........
Sen Ol Yanımda
Işıklar sönecekse
Sen gel ışığın yerine
Senin gelişine denk gelsin kıyamet
Sana sarılırım
Seninle ısınırım
Kopacaksa savaş yeryüzünde
Senin gözlerinde olsun barış
Olacaksa seller
Düşecekse çığlar
Püskürtecekse lavlarını yanardağlar
Sen ol yanımda
Ellerine tutunurum
Ellerinde uçarım gökyüzüne
Çığlar erişmez yüreğine
Lavlar yakmaz beni senin sığınağında
Gelecekse kar boran
Esecekse rüzgar deli
Sen ol yanımda
Üşümem o zaman
Savrulmam sararmış bir yaprak gibi
Bir annenin koynundaki bebek gibi
Isınırım teninden
Olacaksa ayrılık
Ölümden olsun
Su canımdan ayrılık olsun yasadığım
Bir senden olmasın ayrılık
Bir senden kopmasın su ruhum
Sen Ol Yanımda
Işıklar sönecekse
Sen gel ışığın yerine
Senin gelişine denk gelsin kıyamet
Sana sarılırım
Seninle ısınırım
Kopacaksa savaş yeryüzünde
Senin gözlerinde olsun barış
Olacaksa seller
Düşecekse çığlar
Püskürtecekse lavlarını yanardağlar
Sen ol yanımda
Ellerine tutunurum
Ellerinde uçarım gökyüzüne
Çığlar erişmez yüreğine
Lavlar yakmaz beni senin sığınağında
Gelecekse kar boran
Esecekse rüzgar deli
Sen ol yanımda
Üşümem o zaman
Savrulmam sararmış bir yaprak gibi
Bir annenin koynundaki bebek gibi
Isınırım teninden
Olacaksa ayrılık
Ölümden olsun
Su canımdan ayrılık olsun yasadığım
Bir senden olmasın ayrılık
Bir senden kopmasın su ruhum
Son 1 Şiir Yazsana Bana...
Son 1Şiir Yazsana Bana... Seni Anlatsın Bu sefer.
Başka Kimseyi Deqil Bana Seni Anlatan 1Şiir Yazsana !
Belki İçinde Kendimi Bulurum...Çünkü Kayboluyorum!
Her Kayboluşumu Kime Mâl Etmeliyim Kalbim ?
Sölermisin Bana ? Onun Bi Suçu yok Biliyorum Yine Her Zamanki Gibi Ben Abartmıştım !
Sence Ben Kötü Birimiyim Kalbim ! Neden Yukarıdaki Beni Devamlı Karşısına Alıyo ?
Peki Her Kapı Arkası Saklanışlarım..En Huzurlu Olduqum Yerler..
Bıraktıqım Şarap Şişelerimin En ii Arkadaşım Oldukları Gerçeqini Deqiştiremeyişimi Kime Mâl Etmeliyim Kalbim ?
Her Cevapsız Sorumda Kendimi Kaybettiqimi Bilirmiydin Kalbim ? Ahh Kalbim Ahh Yaşamımın Kıymetini Bilemedim !
Kader İpini Boynuma Geçirdim Hayat Zırvasının Üstüne Basarak Son Sigaramda "O" Var Gene İçime Çektiqim !
Vur Hayatıma Tekmeyi Kaderin İpi Boynumdayken Son Nefesimde "O" Olucaktır Bilirmiydin Kalbim...
11 Nisan 2008 Cuma
Bankalar'dan 2008 uyarıları
Türkiye İş Bankası, uluslararası piyasalarda risk algılamasının artması ve cari işlemler açığının yüksek düzeylerde seyretmesi nedeniyle, yabancı sermaye girişlerinin önümüzdeki dönemde de Türkiye ekonomisi açısından kritik unsur olmaya devam etmesini bekliyor.. Oyakbank da, Bu yıl büyüme yüzde 3,9 gibi düşük bir seviyede kalacak, ancak 2009'da Merkez Bankası'nın yeniden faiz indirimlerine başlamasının da desteğiyle, büyük olasılıkla aşamalı bir canlanma görüleceğini tahmin ediyor. Türkiye iş Bankası'nın hazırladığı ''Dünya ve Türkiye Ekonomisinde Gelişmeler'' ile Oyakbank Hazine Grubu Ekonomik Araştırmalar Bölümü tarafından hazırlanan bültenlerde, Türkiye ekonomisinde yaşanan son gelişmeler değerlendirildi. Bültene göre, yurt dışında ve yurt içinde belirsizliklerin yoğunlaştığı bir ortamda 2008 yılında büyümenin güçlü bir performans göstermesi zorlaşmakta. Global piyasalardaki belirsizlikler ile enerji fiyatlarına ilişkin gelişmeler, dış ticaret açığı üzerindeki artırıcı yönde baskısını sürdürüyor. Öte yandan, önümüzdeki dönemde YTL'deki değer kaybının ihracat ve ithalatüzerindeki etkileri de büyük önem taşıyacak. KIRILGAN EKONOMİOyakbank Başekonomisti Şengül Dağdeviren tarafından hazırlanan ''Hafızamızı tazelemek'' başlıklı bültene göre, bu ortamda, Türkiye, yüksek cari açığı, yüksek enflasyonu ve yüksek özel sektör dış borçları ile en kırılgan ekonomilerden biri görülüyor. Türkiye'nin 2007 sonu itibarıyla net kamu borç stoku ve net dış borç stokunun GSYH'ye oranları sırasıyla yüzde 29,1 ve yüzde 20,2 düzeyi ile yatırım düzeyinde kredi derecelendirmesine denk düzeyde. Yüzde 9,1 düzeyindeki enflasyon ise her ne kadar hedefin ciddi anlamda üzerinde seyretse de, diğer ülkelerdeki eğilimin tersine bir önceki yılki seviyesinin altında ve ekonomi hali hazırda bir yavaşlama eğiliminde bu da dış dengedeki baskıyı azaltmış durumda. POLİTİK BELİRSİZLİKLERYargıtay Cumhuriyet Başsavcısının AKP hakkında laik devleti ortadan kaldırmaya yönelik eylemleri nedeniyle açtığı kapatma davasının yarattığı politik belirsizliklerin azımsanamayacağı bir gerçek ve kısa vadede zayıf iç talep, kırılgan dış piyasa ortamında büyük olasılıkla en çok ekonomik büyümeyi olumsuz etkileyecek. 2009'DA CANLANMA TRENDİBültene göre, 2009 yılında ekonominin yeniden aşamalı bir ivmelenme sürecine girmesi hala güçlü bir olasılık. Bu yılı yüzde 7,6 civarında kapatmasını bekledikleri enflasyonun, 2009'da yüzde 5'ler seviyelerine gerilemesi öngörülüyor. Bu yıl büyüme yüzde 3,9 gibi düşük bir seviyede kalacak, ancak 2009'da MB'nin yeniden faiz indirimlerine başlamasının da desteğiyle büyük olasılıkla aşamalı bir canlanma görülecek.
changeTarget(document.getElementById("news_content"))
internethaber
Sanal alem virüs kaynıyor
Bilgisayar virüslerine karşı yazılımlar üreten Symantec firması, dolaşımdaki virüs ve trojan (Truva atı) adı verilen casus programların sayısının bir milyonu aştığını duyurdu. BBC'nin haberine göre, firma altı ayda bir yayımladığı İnternet Güvenliğine Yönelik Tehditler raporunda bu programların çoğunun son bir yılda üretildiğini belirtti. Symantec'in raporu geçen yılın ikinci yarısını kapsıyor. Bu dönemde 499 bin 811 yeni virüs programının tespit edildiği belirtilen raporda, geçen yılın ilk yarısına göre yüzde 136'lık bir artış olduğu ifade edildi. Raporda 2007 yılı genelindeyse 711 bin 912 virüs programının tespit edildiği belirtildi. Böylece firmanın veri tabanındaki virüs programlarının toplam sayısının 1 milyon 122 bin'e ulaştı. Bu yüksek artış, virüs programlarını yayanların casus trojan yazılımlarla bilgisayarlara ulaşıp, diğer virüs programlarını da bunlara aktarabilmeleriyle açıklanıyor. Artışın bir diğer açıklamasıysa, dijital suçluların bu konuda giderek daha uzmanlaşması. Buna göre dijital ortamdaki suç çeteleri, programcıları grup halinde işe alıyor. Bu programcıların yazdıkları virüs programları karşılığında ücret istemesi nedeniyle, çeteler çaldıkları bilgilerle mümkün olduğu kadar çok para kazanabilmek için devamlı yeni kurban arıyor.
changeTarget(document.getElementById("news_content"))
1 Nisan 2008 Salı
1 Nisan şakası karakolda bitti
Üniversiteli kızlar 1 Nisan şakası yerine eşek şakası yapınca karakolluk oldular...
ESKİŞEHİR’deki özel bir yurtta kalan üniversiteli kızlardan biri yüzünü ve saçlarını kırmızı boya ile boyadıktan sonra gece yurdun arka bahçeside yerde yattı. 2 kız öğrenci de arkadaşlarının 4 katlı yurt binasından aşağıya düştüğünü öne sürerek bağırıp yardım istedi.
Bunun üzerine çevredeki binalarda oturanlar polis ve acil servis ambulansını çağırdı. Gelen görevliler kızların arkadaşlarına ‘1 Nisan şakası' yaptığını belirledi. Bunun üzerine polis merkezine götürülen 3 kız öğrenciye ‘Kabahatler Kanunu' uyarınca 62'şer YTL ceza verildi.Deliklitaş Mahallesi Gülcemal Sokak'ta bulunan ‘Özel Dolunay Öğrenci Yurdu'nda kalan Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi İşletme Bölümü öğrencileri 20 yaşındaki Pelin Yıldırım ve Selda Güçlü ile 23 yaşındaki Canan Işık saat 02.00 sıralarında yurtta kalan arkadaşlarına 1 Nisan şakası yapmak istedi. Pelin Yıldırım, kan görüntüsü vermek için yüzü ve saçlarına kırmızı boya sürerek yurdun arka bahçesinde yerde uzandı. Canan Işık ile Selda Güçlü de, Pelin Yıldırım'ın yanına gelip “İmdat, arkadaşımız 4'üncü kattan düştü. Yardım edin” diye bağırmaya başladı. Bağırışmalar üzerine çevre apartmanlarda oturanlar ‘155 Polis İmdat' ve 112’yi arayarak durumu bildirdi. İhbar üzerine bir 112 ambulansı ve çok sayıda polis ekibi sevk edildi.
Yurda gelen polis ve ambulanstaki sağlık görevlilerini karşılarında bulan Pelin Yıldırım yerden kalktı. Yıldırım, Canan Işık ve Selda Güçlü, “Yurtta kalan diğer arkadaşlarımıza ‘1 Nisan' şakası yapmak istemiştik. Böyle olacağını düşünmemiştik” dedi.
Pelin Yıldırım, Canan Işık ve Selda Güçlü, Emniyet Müdürlüğü Çarşı Polis Merkezi'ne götürüldü. İfadeleri alınan 3 öğrenciye Kabahatler Kanunu uyarınca polis ve 112 görevlilerini oyalamak suçundan 62'şer para cezası kesildi.
Tekrar kaldıkları yurda götürülmek üzere Polis Merkezi’nden çıkan üniversite öğrencilerden Pelin Yıldırım, kendilerini görüntülemek isteyen gazetecilere tepki gösterip elindeki cüzdanını fırlattı. Gazetecilere küfür eden Yıldırım'ın ağzını yanındaki arkadaşları eliyle kapattı. 3 üniversiteli kız öğrenci daha sonra ekip otomobiline bindirilip kaldıkları yurda götürüldü.
internethaber.com
Chelsea'yi G.Saraylılar karşıladı
Sabiha Gökçen Uluslararası Havaalanı'na inen Chelsea kafilesini, Fenerbahçe Kulübü Dış İlişkiler Sorumlusu Turgut Acar çiçeklerle karşıladı.
Havaalanında kendilerini bekleyen otobüse binen futbolcular herhangi bir açıklama yapmadı.
Bu arada, havaalanında bulunan birkaç Galatasaraylı taraftar, Chelsea takımı karşıladı.
Galatasaraylı taraftarlar Anelka’ya özel ilgi gösterirken Chelsea bayrağı açarak İngiliz ekibinin lehine tezahüratlarda bulundular
Chelsea kafilesi havaalanından polis eskortu eşliğinde ayrılarak İstanbul'da kalacakları Ritz Carlton Oteli'ne geçti. Otobüsün otele yanaşamaması üzerine yolda inen Chelsea'li futbolcular, yürüyerek otele girdi.
Chelsea, Fenerbahçe ile oynayacağı maçın hazırlıklarını, yarın Şükrü Saracoğlu Stadı'nda yapacağı antrenmanla tamamlayacak.
Konuk takımın Teknik Direktörü Avram Grant, yarın antrenmandan önce basın toplantısı yapacak.
internetspor
11 Mart 2008 Salı
1500 bilgisayara bedel
IBM Türk Sistem ve Teknoloji Müdürü Oral Tuntaş, yeni bilgisayarın, özellikle KOBİ’lerin ve diğer büyük işletmelerin iş yükünü hafifleteceğini ve ciddi tasarruf sağlayacağını ifade etti.
Tuntaş, şunları kaydetti:
“IBM’in yeni modeli Sistem z10, 1500 bilgisayarın işini yaparken, bunu aynı sayıda makineden yüzde 85 daha az yer kaplayarak, yüzde 85 daha az enerji tüketerek ve yüzde 100 daha fazla performans göstererek gerçekleştiriyor. Büyük kurumların yükü gittikçe artan veri merkezlerine yüksek verimlilik getirmek için tasarlanan Sistem z10, bin 500 sunucu için gerekecek yazılım lisanslarını da konsolide ederek 30’a 1 oranında azaltıyor. Sistem z10 ile birlikte bir anabilgisayarda ilk defa 4 çekirdekli işlemci kullanılıyor. 64 adet işlemcili Sistem z10, Linux, XML, Java, Websphere ve pek çok Servis Odaklı Mimari (SOA) tabanlı projeyi çalıştırabiliyor. Sistem z10, 1.5 terabyte’a kadar yükseltilebilen sunucu başına hafıza imkanıyla, büyüyen iş ihtiyaçlarına karşılık veriyor. Sistem z10, aynı anda milyonlarca kullanıcıya hizmet verebiliyor.”
Yeni sunucunun, 5 yılda ve 5 binden fazla araştırmacının ortak çalışmasıyla geliştirildiğini anlatan Tuntaş, şöyle konuştu:
“Sistem z10 üzerinde çalışan IBM Rational Business Developer yazılımı, System z10 müşterilerine üretim süreçlerini kısaltmada yardımcı oluyor. Yazılım aynı zamanda mevcut COBOL tabanlı uygulamaların web servislerine dönüştürülmesini sağlıyor. Host Access Transformation Services (HATS) ise anabilgisayar uygulamalarına cep telefonu ve PDA araçlarla ulaşılabilmesini mümkün kılıyor.”
İnternethaber
Bilgisayar kamburluk nedeni
6-17 yaş arasında bin 600 çocuk üzerinde yapılan araştırmada, çocukların yüzde 40'ının dik duramadığı ortaya çıktı.
Araştırmada uzmanlar çocukları bir hafta boyunca takip etti. Çocukların televizyon izlerken ya da bilgisayarla oynarken ekrana konsantre olup duruşlarına dikkat etmedikleri saptandı.
Uzmanlar bu yüzden ebeveynlerin çok dikkatli olması gerektiğini ifade etti.
internethaber
Yasal MP3 indirme rehberi
Müzikseverlerin çoğu artık mp3 formatında internetten indirdiği veya arkadaşından kopyaladığı müziği dinliyor. Peki yasal olarak hangi siteden, kaç para ödeyerek yabancı şarkı indirmek mümkün?
“Modern dünyada” dinleyicilerin yüzde 35’i (Entertaintment Media Research-EMR araştırması) yasal yollardan internet sitelerine para ödeyerek indirdiği müziği dinliyor. Bazı yasal siteler de arşivlerini bedava sunuyor.
Aynı araştırmaya göre yargılanma ve virüs korkusu, korsan mp3’teki çoğu kez düşük kalite, insanları yasal mp3’e yöneltti. Aşağıdaki yüzde 100 yasal sitelerden indirilebilen yabancı mp3’ler müzik şirketleri ya da sanatçının kendisi tarafından lisanslandırılmış.
En popüler adresler
Audiolunchbox: Bağımsız grup ve şarkıcıları içeren mükemmel bir arşive sahip. Tanesine 99 sent ödenerek satın alınan mp3’ler her türlü mp3 çalar ve bilgisayarda dinlenebilir.
Bleep: 2004’te kurulan Bleep sıkı bir elektronik ve indie arşivine sahip. İngiltere merkezli bu siteden şarkı satın almak için 99 peni, albüm satın almak için 6,99 sterlin ödemek gerekiyor.
Ayda 10 dolara 40 şarkı
Connect: Sony’nin parça başına ödemeli hizmeti Connect’te parçalar Sony’nin müzik formatı ATRAC olarak indiriliyor. Bu yüzden şarkılar yalnızca Sony marka mp3 çalarlarda veya Sony’nin SonicStage yazılımıyla çalıyor. Şarkı fiyatları 79-99 peni arasında değişirken albüm fiyatları 7,99 sterlinden başlıyor. Yalnızca PC’leri destekliyor.
Emusic: Ayda 9,99 dolar abonelikle 40 şarkı indirilebiliyor. 600 bin şarkılık arşivinde bağımsız şirket ve sanatçıların albümleri bulunuyor. Popüler şarkılar yok. İndirilen mp3’ler tüm cihazlarda çalınabiliyor.
HMV: İngiltere’nin ilk yasal müzik indirme hizmeti HMV’nin arşivinde 1 milyon şarkı bulunuyor. Yalnızca Windows uyumlu verilen hizmetten bir şarkı 79 peniye satın alınırken, ayda 14,99 sterlin ödeyerek sınırsız şarkı indirilebiliyor. Şarkılar iPod dışında tüm mp3 çalarlara transfer edilebiliyor.
iTunes: Apple’ın iTunes hizmeti Mac’lerin yanı sıra PC’lerde de çalışıyor. 1,5 milyondan fazla şarkı var. Şarkınızı İngiltere iTunes’dan satın alacaksanız 79 peni ödemelisiniz. Kopya korumalı mp3’ler bilgisayarda yalnızca iTunes programıyla çalışırken, mp3 çalar olarak iPod şart.
Mperia: iTunes’un “garaj” versiyonu. Bu siteye şarkılarını sanatçılar kendileri yükleyip satıyor.
Napster: 1 milyonun üzerinde şarkı içeren arşivden bir şarkı indirmenin maliyeti 79 peni. Bunun yerine ayda 9,95 sterlinlik abonelik ödeyerek sınırsız şarkı da indirilebilir. Şarkıları mp3 çalara aktarmak istiyorsanız, aidat 14,95 sterline yükseliyor. Şarkıların yalnızca üyeliğinizi devam ettirdiğiniz sürece çalabilme özelliğinde olması hiç hoş değil. Napster, Macintosh ve iPod uyumlu değil.
Peter Gabriel’ın sitesi iPod uyumlu değil
OD2: İngiliz müzisyen Peter Gabriel tarafından kurulan OD2’nin arşivinde beş büyük müzik şirketinin albüm ve parçalarının yanı sıra bazı bağımsız müzik şirketleri de yer alıyor. Bu siteden önce kredi satın alınıyor. Parça indirildikçe kredi azalıyor. OD2, iPod uyumlu değil!
Trax2burn: Clubber’ları hedefleyen Trax2burn’ün arşivinde, dans müziği şirketlerinden çıkan albüm ve şarkılar yer alıyor. Sitede mp3’lerin bir tanesi 99 peni.
Virgin: Şarkı başına 79 peni isteyen Virgin’den indirilen şarkılar PC ve birçok mp3 çalara uyumlu. Aylık sınırsız müzik içeren abonelik 9,99 sterlin. Ancak müziğinizin mp3 çalar uyumluluğu kazanabilmesi için ayda 14,99 sterlin ödemelisiniz. (1 dolar yaklaşık 1,25 YTL, 1 sterlin yaklaşık 2,5 YTL)
Bunlar bedava
Amazon: Bazıları yüksek profilli şarkıcılardan, bazıları yeni yeteneklerden mp3 formatında yüzlerce şarkıyı “bedava” indirebilirsiniz. Amazon bu yolla, hem yasal mp3 sektöründe kendine yer açmayı hem de yeni CD’lerin promosyonunu yapmayı hedefliyor.
Epitonic: Arşivine bağımsız şarkıcı ve grupları alan Epitonic’den müzik indirmek bedava.
Vitaminic: İtalyan sahipli bu uluslararası sitedeki mp3’lerin çoğu bedava. Sanatçılar şarkılarını tanıtmak için müziklerini siteye kendileri yüklüyor. Diğer şarkıların tanesi 99 peni.
İnternet erişimi bedava!
Bağlantı için ADSL numarası ile kullanıcı adı ve şifrenin girilmesi yeterli oluyor.
Türk Telekom'un internet şirketi TTNet'ten hızlı internet (ADSL) hizmeti alan 4.6 milyon abone, bundan böyle kendi 'kullanıcı adı ve şifresi'yle, açık alanlardaki kablosuz internet erişiminden ücretsiz olarak faydalanabilecek.
31 MAYIS'A KADAR ÜCRETSİZ
Telekom'un kablosuz internet erişim hizmetini (Wi-Fi) TTNet'e devretmesinin ardından, ADSL aboneleri ev ve ofislerde kullandıkları şifreyle sokakta da internet erişiminden yararlanabiliyor. ADSL aboneleri 31 Mayıs'a kadar bunun için hiçbir ücret ödemeyecek.
YENİ TARİFE DÜZENİ AÇIKLANACAK
Bu tarihten sonra yeni tarife düzeni açıklanacak. Ama TTNet, direkt olarak bu hizmet karşılığı para istemeyecek. Firma, sınırsız ADSL abonelerine adeta sınırsıza yakın aylık kullanım hakkı tanıyacak. Sınırlı abonelerin Wi-Fi erişimlerinde kota uygulanacak. Kota aşıldığında ücretlendirilecek. Bu aboneler ödeyecekleri ücret karşılığı sınırsız Wi-Fi paketinden de yararlanabilecek.
Bu konudaki çalışmaları yürüten TTNet yetkilileri, belirlenecek ücretlerin oldukça düşük seviyede tutulacağını, kullanım kotalarının ise üst seviyede olacağını söylüyor. Alternatif operatörlerden hizmet alan ADSL aboneleri ise geçmişte olduğu gibi kredi kartı veya ön ödemeli kart yoluyla ücretli olarak bağlantı kurabilecekler.
ALIŞVERİŞ MERKEZLERİ KAFELER, OTELLER
TTNet'in sağladığı ve tüm dünyada Wi-Fi olarak adlandırılan kablosuz internet erişimi, açık alanlara kurulan bağlantı noktalarını ifade ediyor. Bu yolla havaalanları, alışveriş merkezleri, üniversite kampüsleri, oteller, kafeler gibi servis noktalarında, bilgisayar ve cep telefonu kullanıcıları, kablosuz internet hizmetinden yararlanabiliyor.
CEP TELEFONUNUN Wİ-Fİ TEKNOLOJİSİNİ DESTEKLEMESİ GEREKİYOR
TTNet şu anda Türkiye genelinde 500'ü aşkın noktada bu servisi veriyor. Bunun için kullanıcıların sahip olduğu dizüstü bilgisayar (laptop), el bilgisayarı (PDA) veya cep telefonlarının Wi-Fi teknolojisini destekliyor olması şart. TTNet'in ADSL aboneleri bu hizmetten ücretsiz yararlanabilmek için üç farklı bilgiye sahip olmalı. Bunlar, ADSL hizmet numarası, ADSL kullanıcı adı ve ADSL şifresi.
KİŞİSEL BİLGİLERİ BURADAN PAYLAŞMA
Kablosuz bağlantıda veri akışı şifreli olarak yapılıyor olmasına karşın, kişisel bilgilerinizi içeren önemli dokümanları buralardan paylaşmamanız veya bankacılık işlemlerini bu noktalardan yapmamanızda fayda var. Çünkü internet yoluyla paylaşılan veriler paket olarak havada dolaştığından bu erişim noktalarında dolaşan paketlere ulaşmak, ev ve ofislerdeki şifreli paketlere ulaşmaktan daha kolay olabiliyor.
BAĞLANTI NASIL OLACAK?
Bilgisayarınızı açıp, kablosuz ağları arayın.
Taradığınız bölgede "TTNet WiFi" varsa, "bağlan"a tıklayın.
Explorer, Firefox gibi tarayıcılardan birini açın.
Açılan sayfada ADSL numarası, kullanıcı adı ve şifrenizi girin.
İnternete bağlanın.
ÖN ÖDEMELİ KARTLAR
TTNet'in Wi-Fi servisinden yararlanmak için ön ödemeli kartlar veya kredi kartı da kullanılabiliyor. Bu paketlerde, 30 dakikalık bağlantı 3.5 YTL, 1 saatlik bağlantı 6 YTL, 2.5 saatlik tarife ise 12 YTL.
Haftalık ve aylık olarak olarak tek tip paket var. Bunlar 20.5 YTL'ye satılan 300 dakikalık paketle, 82.3 YTL'ye satılan 1800 dakikalık paket.
Wi-Fi, TTNET'E NEDEN DEVROLDU?
Türk Telekom'un Wi-Fi servislerini topladığı TTWinet adlı hizmetlerini TTNet'e devretmesinin altında yatan sebep oldukça dikkat çekici. Türk Telekom, yaptığı devirle, rekabette büyük avantaj sağlayacak olan böylesine bir hizmeti sadece TTNet'in verebilmesini sağladı.
Bilindiği gibi TTNet, Türk Telekom'un kontrolünde. Eğer ki böylesine bir devir olmasaydı, özel sektörde faaliyet gösteren internet servis sağlayıcı şirketlerin de Telekom'un bu uygulamasından yararlanıyor olmasının önü açılacaktı. Ya da özel operatörler rekabete aykırı hareket edildiğini öne sürerek dava açabileceklerdi. Türk Telekom böylesine bir devir yaparak tüm bunların önüne geçmiş oldu.
10 Mart 2008 Pazartesi
Internet erişim sinyalli tişört
Hayal güçlerine sınır tanımayan mucitler ilginç icatlarına hergün yenilerini ekliyor. Bunlardan biri de internet erişim sinyalli tişört.
İnternet sitesi üzerinden satış yapılan ürünler arasında 'kablosuz internet erişimini gösteren tişört' dikkat çekiyor. Kişinin, bilgisayarını açıp internet erişimi aramasına gerek kalmadan bulunduğu yerde kablosuz internet erişimi olup olmadığını görmesine imkân veren tişört, üzerindeki küçük pil yuvası ve dijital algılayıcısıyla kablosuz internet erişimi bulunan yere gelindiğinde ışıklı olarak kullanıcıya bunu bildiriyor.
İngiliz Moixa Energy tarafından satışa sunulan USB piller, özellikle bilgisayar kullanıcıları için büyük kolaylık sağlıyor. Normal şarj edilebilir piller için bir elektrik kaynağına ihtiyaç duyulurken, söz konusu piller, bilgisayarların USB girişinden şarj edilebiliyor. Hasbro tarafından internette satılan müzikli diş fırçaları ise, diş fırçalamaktan hoşlanmayan çocuklar için bunu eğlence haline getiriyor. İçinde mini bir bellek, pil ve ses çıkışı olan diş fırçası, açma-kapama düğmesine basıldığında kayıttan şarkı çalmaya başayarak, 'sanki kafanın içerisinde biri şarkı söylüyormuş' etkisi oluşturuyor.
57. Alay'ın hikayesi film oluyor
Çanakkale savaşları süresince mevcudunun tamamı şehit düşerek tarihe 'Şehitler Alayı' olarak geçen 57. Alay'ın hikayesi film oluyor. Yere düşmeyen sancağın hikayesi:
Çanakkale kara savaşları sırasında Yarbay Mustafa Kemal'e bağlı 19. Tümen'in 3 alayından biri olan ve devam eden kara savaşları süresince mevcudunun tamamı şehit düşerek tarihe ''Şehitler Alayı'' olarak geçen 57. Alay'ın hikayesi filme çekilecek.
Filmin yapımcılığını üstlenen Ceteris Paribus Yeni Nesil Reklam ve İletişim Hizmetleri Tic. Ltd. Şti'den yapılan yazılı açıklamada, filmin yönetmenliğini, aynı zamanda senaristliğini de üstlenen Giray Besen'in yapacağı bildirildi.
Açıklamada, çekimlerine yaz sonunda başlanacak filmin, Çanakkale kara savaşlarının başladığı tarihin yıl dönümü olan 25 Nisan 2009 tarihinde gösterime girmesinin planlandığı belirtildi.
Özel Okul ücretlerine düzenleme
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ''Özel öğretim kurumları'' olarak isimlendirilen özel okullar, dershaneler, kurslar, motorlu taşıt sürücü kursları, hizmet içi eğitim merkezleri,
Alınan bilgiye göre, MEB Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü, yeni çıkarılan 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu doğrultusunda ''Özel Öğretim Kurumları Öğrenci/Kursiyer Ücretleri Tespit ve Tahsil Yönetmeliği Taslağı ile Özel Öğretim Kurumlarında Ücretsiz veya Burslu Okutulacak Öğrenci/Kursiyerler Hakkında Yönetmelik Taslağı hazırladı.
Özel Öğretim Kurumları Öğrenci/Kursiyer Ücretleri Tespit ve Tahsil Yönetmeliği Taslağı, ilköğretim ve ortaöğretim okullarının ilk sınıfları ile diğer özel öğretim kurumlarının öğrenci ve kursiyer ücretlerinin ''Sağladıkları eğitim ve öğretim imkanlarına, gelişmelerine de
İlköğretim ve ortaöğretim okullarının ara sınıflarının öğrenci ücretlerinin ise bir önceki yılda gerçekleşen tüketici fiyat endeksindeki (TÜFE) artış oranının dikkate alınarak artırılması planlanıyor.
Yürürlükteki yönetmelikte, ilköğretim ve ortaöğretim okullarının ilk sınıfları için ayrı bir hüküm bulunmuyor. Mevcut yönetmelikte, ''Kurumlar öğrenci ücretlerini 625 sayılı Kanun'un 2. maddesinde ifade edilen hükümlere uygun olarak sağladıkları eğitim imkanlarına, gelişmelerine de imkan verecek
-BELGELENDİRMEKLE YÜKÜMLÜLER-
Yönetmelik taslağına göre, kurumlar ücretlerini yönetmelikte belirlenen esaslara göre tespit ettiklerini istenildiğinde yetkili makamlara belgelendirmekle yükümlü olacaklar. Ücretlerin ilan edilmesi için verilen süreden sonra kurum açma izni verilen kurumların ücretleri, bulundukları ilde aynı tür kurumların ilan ettikleri en düşük ücretten aşağı olamayacak.
-TAKSİT SAYISI ARTIYOR-
Yönetmelik taslağında, öğrenci ücretlerine yapılacak taksit sayısı da artıyor. Taslakta, kurumların yıllık öğrenci ücretlerini en az 5 taksitte tahsil etmeleri öngörülüyor. Ancak isteyen öğrenci velileri ücretleri defaten veya beşten az sayıda taksitte de ödeyebilecekler. Mevcut yönetmelikte ise taksit sayısı 3 olarak yer alıyor.
Ayrıca, taslakta eğitim-öğretim başladıktan bir ay sonra ayrılanların bir aylık ücreti alınarak ücretin geri kalan kısmının iade edilmesi hüküm altına alınıyor.
-ÜCRETLERİN İLAN SÜRESİ UZATILIYOR-
Yönetmelik taslağında, özel öğretim kurumlarının ücretlerini ilan etmesiyle ilgili süre de uzatılıyor. Taslakta, kurumların öğrenim ve diğer ücretlerinin her yıl tespit edilerek ocak ayından itibaren en geç mayıs ayında ilan edilmesi öngörülüyor. Bu ilanlarda dönem veya yıllık ücret tutarıyla birlikte peşin veya süreli ödemeler ve kurumca belirlenecek indirim kıstasları birlikte belirtilecek. Yetiştirme kursu, yemek, servis, pansiyon ve benzeri hizmetleri verecek kurumlar bu hizmetler için alacakları ücretleri de tespit ve ilan edecekler. Kurumlar ücret ilanlarını MEB'in İLSİS programına işleyecekler ve belirtilen süre sonuna kadar kurumda velilerin görebilecekleri bir yere asacaklar. Kurumlar ayrıca, uygun buldukları diğer yollarla da velilere duyuru yapabilecekler. Süresi içinde ücret ilanı yapmayan kurumlar, mevcut yönetmelikte olduğu gibi bir önceki yılın ücretini alacaklar.
Mevcut yönetmelikte, öğrenci ücretlerinin her yıl mayıs ayında basın yoluyla ilan edilmesi kuralı bulunuyor.
-ÜCRETSİZ OKUTULACAK ÖĞRENCİ ORANI YÜZDE 3-
Öte yandan, MEB Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü, özel öğretim kurumlarında ücretsiz veya burslu okutulacak öğrencilerle ilgili de ayrı bir yönetmelik taslağı hazırladı.
Taslağa göre, özel öğretim kurumları, her öğretim yılında veya döneminde öğrenim gören öğrenci/kursiyerlerin yüzde üçünden az olmamak üzere ücretsiz öğrenci/kursiyer okutacak. Kurumlar, bu oranın yüzde 1'inden öncelikle şehit çocukları olmak üzere şehit ve malul gazi çocuklarını, yüzde 1'inden korunmaya muhtaç çocukları, yüzde 1'inden de kurumda kayıtlı diğer öğrencileri/kursiyerleri yararlandıracaklar. Şehit ve malul gazi çocukları veya korunmaya muhtaç çocukların müracaatı olmaması halinde yüzde 3'lük oranın tamamından kurumda kayıtlı öğrenciler/kursiyerler yararlandırılacak.
Kurumları ücretsiz okutacakları öğrenci/kursiyer oranı, kurumların türü, eğitim programları ve benzeri hususlar göz önünde bulundurularak öğrenci/kursiyer sayısına göre her yıl MEB tarafından tespit edilecek. MEB, ücretsiz okutulacak öğrenci/kursiyer oranını yüzde 10'a kadar artırabilecek.
Kurumlarda ücretsiz okumak için Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı veya Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayıp Türkiye'de yaşayan soydaşlardan belirlenen koşulları taşıyan öğrenciler/kursiyerler yararlanabilecek.
Kurumlarda ücretsiz okumak için yapılan müracaatları değerlendirmek amacıyla Değerlendirme Kurulu oluşturulacak. Görevdeyken şehit olan veya suikast sonucu sakat kalan öğretmen anne veya babanın özel öğretim kurumlarına devam eden çocuklarının müracaatları değerlendirmeye tabi tutulmadan kabul edilecek.
Ücretsiz okuma hakkı kazanan öğrenci/kursiyerlerin bu hakları yalnız o öğretim yılı veya dönemi için geçerli olacak.
-BURSLULAR-
Derslerdeki ya da sınavlardaki başarıları veya bilim, kültür, sanat ve spor benzeri alanlardaki başarılarından dolayı öğrenci/kursiyerlere kurumlarca karşılıksız burs verilebilecek.
Burslu okutulacak öğrenci/kursiyerlerin oranı, ücretsiz okutulacak öğrenci/kursiyer oranı dışında tutulacak. Burslu okutulacak öğrenci/kursiyer oranını veya sayısını özel öğretim kurumunun kendisi belirleyecek.
Okul öncesi eğitim okulu, ilköğretim veya ortaöğretimdeki öğrencilere ''Bir yıllık öğrenim ücretinin karşılanması, öğrenimi süresince öğrenim ücretinin karşılanması, bir yıllık kırtasiye masrafının karşılanması, Milli Eğitim Bakanlığının resmi okul öğrencileri için tespit ettiği en az burs miktarı kadar harçlık'' şeklinde burs verilebilecek.
Dershane, çeşitli kurs, öğrenci etüt eğitim merkezi, motorlu taşıt sürücüleri kursları gibi yaygın eğitim kurumlarında da kurs/dönem ücretinin karşılanması şeklinde burs sağlanabilecek.
Burslu okumaya hak kazananlar, başarıları veya olumlu davranışları devam ettiği sürece kurumdan mezun oluncaya kadar bu haktan yararlanacaklar.
-GERÇEK DIŞI BEYANA CEZA-
Gerçek dışı beyanda bulunduğu tespit edilen öğrenci/kursiyerin ücretsiz okuma hakkı veya bursu geri alınacak. Ücretsiz okuduğu veya burs aldığı dönemlere ait ücretler kanuni faiziyle birlikte ödettirilecek.
Gerçek dışı beyanlarıyla yanlış karar verilmesine sebep olan veli, öğrenci/kursiyer ve bunların beyanlarına kefil olanlar hakkında kurum, valilikler veya kaymakamlıklarca cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunulacak.
AA